Güney Kore’nin en büyük otomobil üreticisi Hyundai firması, kısa süre önce ABD tedarik zincirinde çocuk işçiliğini araştırmakta olduğunu duyurdu. Firma, reşit olmayan işçileri kiralayan Alabama’daki Hyundai tedarikçileri ile ticari bağlarını kesmeyi planladığını açıkladı.
Aslında bu haber hiç şaşırtıcı değil. ABD Başkanı Joe Biden, kısıtlamaları kaldırarak göçmenlerin ABD’ye geçmelerini kabul ederken onların geçim olanağı sağlamadı. Bu da söz konusu olayların devam etmelerine sebep oldu. Bazı göçmenler ABD’ye girdikten sonra yasal bir kimliğe sahip olmadığı için normal bir iş bulamadı ve normal maaş seviyesinden çok daha düşük olan işleri kabul etmek zorunda kaldı. Bu nedenle göçmen ailelerin kendi çocuklarını çalışmaya göndermeleri de şaşırtıcı değil.
ABD’de çocuk işçiler en fazla tarım alanında görülüyor. ABD Çiftçi Fırsat Programları Derneği (AFOP) tarafından yapılan değerlendirmelerde ülke çapında 500 bin çocuğun tarım sektöründe çalıştığı ve çocuk işçilerin hayatını kaybettiği vakaların sürekli meydana geldiği öngörüldü.
Uluslararası toplumda ABD’deki çocuk işçiliği sorununa karşı olan eleştiriler hiç durmadı. Örneğin, haziran ayında yapılan 109. Uluslararası Çalışma Konferansı’nda ABD’deki zorla çalıştırma ve çocuk işçiliği sorunları ağır eleştirildi.
Yüzyıl önce Lewis Wickes Hine, fotoğraf makinesiyle o zamanlarda kötü şartlarda çalışan ABD’li çocuk işçileri kaydedip hükümete bu sorunu sundu. Ancak yüzyıl sonra, günümüzde ABD yönetimi aynı sorunu görmezden gelerek sorunun büyüyerek devam etmesine izin veriyor. Aslında şunu bilmeliyiz: Başka ülkelere kendi insan hakları modelini zorla dayatan bu ülke, dünyada BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi’ni imzalamayan tek ülkedir.
