Siyaset Bilimci ve İran Uzmanı Arif Keskin, CRI Türk’te Tuğçe Akkaş’ın hazırlayıp sunduğu “Dünya Postası” programına konuk oldu ve İran’da yaşanan protestoları değerlendirdi.
İRAN’DA BİRÇOK İLK YAŞANIYOR
Keskin’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“İran’da yaşam tarzına ilişkin yapılan protestolar, içerik ve kadınların öncülük etmesi bakımından ülke tarihinde bir ilk. İran’da yıllardır geleneksel zihniyet hâkimdir ve o zihniyette kadın her zaman suçludur ancak şu an toplumun tüm kesimleri, kadını önceleyen bir protestoya destek veriyor. Bu, erkek egemen olan toplumun zihniyetinde bir kırılma olduğunu gösteriyor. İnsanlar, kadınların ve erkeklerin kültürel ve sosyolojik açıdan eşit olmasını ve devletin kadınların örtünüp örtünmemesine karışmamasını istiyor. Bu gösteri, var olan köklü sorunları hemen çözemez ama çözülmesi için bir yola girilmesini sağlayabilir. Bu protestolar, İran Devleti ile halkı arasında ciddi çatlaklar olduğunu ve ülkede seküler hayatın derinleştiğinin habercisi. Bunun, siyasi ve ekonomik olarak ciddi yansımaları ve etkileri olacak.
“İRAN’DAKİ PROTESTO, DİĞER ÜLKELERE ÖRNEK OLACAK”
İran’ı hep Orta Doğu siyaseti ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile olan ilişkileri üzerinden konuşuyorduk ve yaşanan toplumsal-kültürel dönüşüm hep geri planda kalıyordu. Aslında Orta Doğu’da birçok noktada kültürel değişim yaşanıyor. Artık küresel bir dünyadayız ve bu küreselleşme yalnızca ekonomik olarak değil, yaşam tarzı bakımından da yaşanıyor. Orta Doğu kadınlarının bu yönden etkilendiğini ve bu protestoların, diğer ülkelerdeki kadınlara ilham kaynağı olacağını düşünüyorum.
“AHLAK POLİSİ ESKİSİ GİBİ GÜÇLÜ OLMAYACAK”
İran rejimi, ideolojisinin ana unsurlarından biri olan zorunlu tesettür konusunda söylem olarak geri adım atmaz ancak zaman içinde bu konuya yönelik baskıyı ve zorlamayı azaltabilir. Ahlak polisinin varlık nedeni ve işlevi, tüm ülkede sorgulanıyor ve görünen o ki toplum, bundan sonra ahlak polisinin eskisi gibi güçlü olmasına izin vermeyecek.”