Türkiye 2023 yılında Kuşak ve Yol İnisiyatifi’ne yaptığı yatırımları limanlarla destekleyecek. Türkiye gazetesinin haberine göre yeni yılda Kuşak ve Yol hattında lojistik üs olmak isteyen hükümet Doğu Akdeniz’de bir liman inşa ederken, mevcut Çandarlı Limanı'nı canlandıracak. Doğu Akdeniz’deki limanın Orta Doğu ve Orta Asya’ya çıkış niteliği taşıması bekleniyor. Çandarlı Limanı'nın canlandırılması konusunda ise demir yolu bağlantısı kullanılacak. Haberde Aliağa-Çandarlı-Bergama demir yolu sayesinde imalat sanayi sektörünün limana bağlanacağının altını çizildi.
Cumhurbaşkanlığı 2021 faaliyet raporunda da yer alan projeyi takip eden isimlerin başında gazeteci yazar Mehmet Ali Güller geliyor. Güller, “Kuşak ve Yol- Büyük Avrasya Ortaklığı” kitabında benzer önerileri sıralarken, köşe yazılarında ise özellikle İskenderun havzasının önemine dikkat çekmişti. CRI Türk’te Gökhun Göçmen’in hazırladığı Manşet programına konuk olan gazeteci, yazar Mehmet Ali Güller, önerisini ilk kez 5 yıl önce doktora tezi hazırlayan Çinli bir araştırmacıya sunduğunu anımsattı. Güller “İki öneride bulunmuştum. Bir, Çin Adana-Ceyhan’da dev bir tekno-park açabilmeli. Böylece Çin burada montajlayacağı ürünlerini kısa yoldan ulaştırmalı. İkincisi, Çin Ceyhan limanını Kuşak ve Yol İnisiyatifi içinde önemli bir terminal olarak değerlendirmeli. Cumhuriyet gazetesindeki kimi yazılarımda da İskenderun havzasında bir Türkiye-Çin iş birliğini Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi ne kadar güçlendireceği üzerine yazılar kaleme aldım.” ifadesini kullandı.

Çandarlı Limanı'nı canlandırma projesinin de iki yıl önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in gündeminde yer aldığını söyleyen Güller, iki yıl önce hem Shanghai’da hem de Chengdu’da ofis açılmasının planlandığı vurguladı. Gazeteci yazar Mehmet Ali Güller “Karşımızda Kuşak ve Yol limanı olarak Pire bulunuyor. Çandarlı Limanı Pire’yi zayıflatmaz aksine ikisinin toplamı Deniz İpek Yolu’nu güçlendirir şeklinde süreci yorumlamıştım.” diye ekledi.
KUŞAK VE YOL, BARIŞ KORİDORU OLABİLİR
Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin sadece ekonomi değil bölgesel barışa da hizmet edeceği değerlendirmesinde bulunan Güller, bu bağlamda Türkiye ve Suriye arasında Kuşak ve Yol ile bütünleşecek ekonomik bölgeyi gündeme getirdi. Gazeteci yazar Mehmet Ali Güller şunları kaydetti:
“Kuşak ve Yol’u bir barış projesi olarak yorumluyorum. Kuşak ve Yol-Büyük Avrasya ortaklığı kitabının üç temel tezi var. Bu tezler içerisinde Kuşak ve Yol’un hem karada hem denizde geçtiği güzergâhta birbiriyle sorunlu ülkeleri çözüme zorlayacağı perspektifi vardı. Bu bakımdan, bir öneride bulunmuştum: Türkiye ve Suriye arasında ortak ekonomi alanı inşa edilmesi. Zira Türkiye’de yoğun miktarda Suriye’den gelen göç ile birlikte demografik değişim yaşanıyor. Buna ilişkin de kimi çözüm önerileri var. Kimi partiler ‘direk göndereceğiz’ diyorlar, kimileri ise ‘gönüllü göndereceğiz’ önerisinde bulunuyor. Ben ise Kuşak ve Yol kitabında şu noktaya dikkat çektim: 11 yıllık bir meseleden bahsediyoruz. 11 yıl önce Suriye’den Türkiye’ye gelen bir aileyi düşünün. Bu ailenin çocuklarından bir kısmı Türkiye’de okudu, Türkçe eğitim aldı ve baba-anne ekonomiyi çevirebilecek derece işler yapıyor. Bu tip aileleri yarın hükümet değiştiği ve Şam’la anlaştığı senaryoda da Hama’ya Humus’a dönmesi kolay değil. Bu ailelerin bir kısmı kuşkusuz dönecektir ancak bir kısmının da dönmesini kolaylaştıracak bir projeye ihtiyaç var. Üstelik bu projeyi öyle bir yapalım ki birincisi sığınmacı sorununu çözsün, ikincisi Türkiye’ye geri kaldığı endüstriyel tarımda hamle yaptırsın, üçüncüsü Türkiye ve Suriye barışını sağlasın, dördüncüsü bu öyle bir proje olsun ki Çin’in Kuşak ve Yol’u ile entegre olarak ekonomi merkezi haline gelsin ve beşincisi buradan hareketle Orta Doğu için bölge çarpıcı merkez haline gelsin.”