Psikiyatri Uzmanı Dr. Derya Adalı Aker, CRI Türk’te Özgür Özbakır’ın sunduğu “Akşam Raporu” programına konuk oldu ve deprem psikolojisine dair değerlendirmelerde bulundu.
Aker’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Deprem gerçeğini kabul etmek ve bununla yaşamak, işin psikoloji tarafını kolaylaştırır. Tedbirsizlik ve bilgisizlik, insanı korkutabilir. Deprem gerçeğini görmezden gelmek ve inkâr etmek, mantıklı olmaz. Türkiye, bir deprem ülkesi. Bunu bilerek ve uygun tedbirler alarak psikolojimizi hazırlamamız gerekiyor. Panik, depremde hayatımızı tehlikeye atıyor. Deprem sırasında panikleyen ve kendini balkondan atan insanlar, daha önceden travması olan ve bunun etkilerini hisseden panik ataklı bireyler olabilirler. Bu konuda tedavi görmek çok önemli. Travmatik olaydan sonraki ilk ay, beklenen şekilde kaygılanmak normal ancak bunun süresinin uzaması ve kişinin günlük hayatını etkilemesini, “Travma sonrası stres bozukluğu” olarak adlandırıyoruz.
“ÇOCUKLARA DEPREM GERÇEĞİNİ ANLATMALIYIZ”
Deprem gibi durumlarda ebeveynlerin tepkisi, çocukları etkiliyor ve bizim tepkilerimiz, onlara da yansıyor. Deprem sırasında sakin kalmak ve çocukları doğru yönlendirmek, bizim elimizde. Depremin bilimsel bir gerçek olduğunu, bu duruma hazırlıklı olunması gerektiğini çocuklara anlatmalıyız. Aileler depremi sakin karşılamazsa, çocuklarda depreme karşı anksiyete oluşabilir.
“ANILARI, BELLEĞİN TOZLU RAFLARINA GÖNDERMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Travma yaşamış birinin tedavisi için farklı terapi tekniklerimiz var, onları uyguluyoruz. Bir yandan da ilaç tedavisi yapıyoruz çünkü bazı travmalar, psikoterapiyle belirli bir düzeye iniyor ancak tam olarak kaybolmuyor. Genelde travmaların tamamen yok olmasını beklemiyoruz. Travmatik anının, günümüze etkisini azaltıp, o anının travmatik belleğe değil, normal belleğe geçmesini hedefliyoruz. Anıları, belleğin tozlu raflarına göndermeye ve anıya verilen tepkileri normalleştirmeye çalışıyoruz.”