Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, 2022’nin üçüncü enflasyon raporunu gerçekleştirdiği bilgilendirme toplantısında açıkladı.
Merkez Bankası'nın yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 60,4'e yükseldi. Önceki raporda tahmin yüzde 42,8'di.
Başkan Kavcıoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
“Yılın ikinci çeyreğinde gerçekleşen jeopolitik riskler ve etkileri, halen devam eden pandemiden kaynaklanan enerji arz kısıtları ve tedarik zinciri aksamaları, küresel iktisadi faaliyeti olumsuz etkilemektedir.
Rusya-Ukrayna çatışmasının Euro bölgesi başta olmak üzere, enerji emtia tedariki ile fiyat ve ticaret kanalları üzerinde olumsuz etkisinin artarak sürüyor olması, küresel iktisadi görünümü için risk teşkil etmektedir.
Ayrıca enflasyondaki yükselişin beklenenden uzun süreceği beklentisi ile alınan ve ülkeler arasında önemli farklılık gösteren para politikası kararları finansal koşullarda belirsizliğe yol açarak küresel ekonomide belirgin bir yavaşlama olasılığını güçlendirmektedir.
Enerji ve emtia fiyatları arz koşulları ve tedarik sürelerinde göreli bir iyileşme söz konusudur. Enerji fiyatlarındaki yüksek seviyeler ve oynaklık fiyatlar üzerinde baskı oluşturmaya devam etmektedir. Küresel enflasyonda güçlü seviye devam etmektedir.
'ENFLASYONDAKİ ENDİŞELER SÜRÜYOR'
Bu gelişmeler küresel enflasyondaki yüksek seviyelerin kalıcılığı konusundaki endişeleri de güçlendirmektedir.
Yaşanan büyük arz şoklarına rağmen yurt içi iktisadi faaliyet kesintisiz devam etmektedir. Pandemi sonrasında hızla normalleşen ve imalat sanayi öncülüğünde dış ticarette dönüşüm geçiren Türkiye ekonomisi yüzde 2022 birinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 7,3 büyümüştür. Net ihracat büyümeye pozitif katkı sağlamaya devam etmiştir.
Türkiye ekonomisi üretim, ihracat ve istihdamı artırmayı merkeze alan bir yapısal dönüşüm sürecindedir. Bu sürecin yansıması olarak cari dengedeki iyileşme eğilimi devam etmektedir.
'CARİ FAZLA VERECEĞİZ'
Küresel emtia fiyatları normalleşme eğilimine girdiğinde ekonomimiz cari fazla verme kapasitesine ulaşmış olacaktır.
Bu durum Türkiye ekonomisi için yeni bir dönemin başlangıcına, enerji ve emtia fiyatları normalleştiğinde kısa vadeli finansman ihtiyacının asgariye indiği, ihracata dayalı büyümeye işaret etmektedir.
İş gücü piyasasında istihdama kalıtım oranı artmaya devam ederken işsiz sayısındaki gerileme eğilimi de sürmektedir. Türkiye ekonomisindeki son dönem istihdam gelişmeleri umut vericidir.
Katılım ve istihdam göstergelerinin salgın öncesi seviyelerinin üstüne çıkması, salgın sonrası iş gücü piyasalarının salığını göstermesi açısından önemlidir.
Yılın ikinci çeyreğinde enerji ve gıda başta olmak üzere küresel emtia fiyatlarındaki güçlü artışlar, arz kısıtları ve döviz kuru gelişmeleri tüketici fiyatları üzerinde baskı oluşturmaya devam etmiş ve enflasyondaki artışın temel belirleyicileri olmuştur.'
