ABD Enerji Bakanlığının, salgının bir Çin laboratuvarından sızmış olabileceğine dair 'Güvenilmez' dereceli raporlara rağmen, ABD'nin Çin büyükelçisi Nicholas Burns, Çin'in COVID-19'un kökenleri konusunda daha dürüst olması gerektiğini söyleyerek Pekin'i Dünya Sağlık Örgütü'nde daha aktif rol almaya davet etti.
Aslına bakarsanız Çin, virüsün kökeninin takibi konusunda her zaman açık ve şeffaf olmuştur. Pandemi patlak verdiğinden beri Çin DSÖ uzmanlarını ortak köken çalışması yürütmeleri için iki kez davet etti ve diğer tüm ülkelerden daha fazla veri ve araştırma bulgusu paylaştı. Mart 2021'de DSÖ ve Çin, uzmanların o yılın Ocak-Şubat ayları arasında Hubei eyaleti, Wuhan'da yaklaşık bir ay birlikte çalıştıktan ve korona virüsün laboratuvardan sızmasının 'olası olmadığı' sonucuna vardıktan sonra menşe takibi hakkında ortak bir rapor yayınladı.
Geçtiğimiz üç yıl boyunca, bazı ABD'li politikacılar sürekli olarak konuyu siyasallaştırıyor, silahlaştırıyor ve araçsallaştırıyorlar. Onlar için, virüsün Wuhan laboratuvarından dünyaya bulaştırmak amacıyla sızdırıldığı iddiası, Çin'e karşı kullanılmak ve Çin’i karalamak için uygun bir silah haline geldi. Herhangi bir destekleyici kanıt olmaksızın, sonunda kendi itibarlarına zarar verebilecek mitler uydurmaya da devam ediyorlar.
DÜNYA BU YALANLARDAN BIKTI
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, büyükelçi Çin'e karşı bu tür temelsiz suçlamalarda ilk kez bulunmuyor. Aralık ayında, Çin'deki, özellikle de Sincan, Tibet ve Hong Kong'daki insan hakları koşullarını eleştirdi. ABD'nin Çin büyükelçisi olarak Burns, Çin-ABD ilişkilerini geliştirmeye ve iki halk arasında karşılıklı anlayışı geliştirmeye yardımcı olmak için daha fazlasını yapmalıydı. Bunun yerine, zaten gergin olan ilişkileri daha da kaşıyarak bu durumu çok ileri götürdüğü için bu eleştiriler beklentileri karşılamadı. ABD ordusunun ABD hava sahasına giren bir Çin sivil hava gemisini düşürmesinden sadece birkaç gün sonra, ABD istihbarat yetkilileri Çin'in Rusya'ya Ukrayna'da kullanılmak üzere insansız hava araçları ve mühimmat sağlamayı düşündüğünü iddia etti, ancak hiçbir kanıt göstermedi. Dolayısıyla bu tür yaklaşımlar, gerilimi azaltmak ve ilişkileri herhangi bir şekilde geliştirmek yerine, sadece sürtüşmeyi artırıyor. 'Beni bir kez kandırın size yazıklar olsun, beni iki kez kandırın bana yazıklar olsun'. Neyse ki, dünya ABD'nin yalanlarından ve uydurmalarından bıktı. Pek çok ülke, özellikle de gelişmekte olan ülkeler, Amerika’nın dünya çapında bölünme yaratmayı ve çatışmaları körüklemeyi amaçlayan hilelerini gördüler.
ABD'nin, hegemonyanın hiçbir yerde olmadığı çok kutuplu bir dünyanın meydana geldiği gerçeğine uyanma zamanı geldi. Ayrıca ABD'nin asılsız suçlamaları durdurmasının ve sıfır toplamlı Soğuk Savaş zihniyetini terk etmesinin zamanı geldi, ancak bu şekilde birbirleriyle anlaşmanın doğru yolunu bulmak için Çin ile birlikte çalışabilirler. ABD, virüs konusunu siyasallaştırarak Çin'in itibarını sarsmayı başaramayacak. Bunun yerine, yalnızca kendi güvenilirliğine zarar verecektir.