China Daily / Ann Buel
Alman şansölyesi Olaf Scholz’un yarın yapacağı Çin ziyareti, Avrupa Birliği’nin (AB) Beijing’in “adil olmayan’ ticaret pratikleri ve “insan hakları ihlalleri” ile ilgili haberlere verdiği tepkiler nedeniyle kötüleşen Çin-AB ilişkilerinin olduğu bir döneme denk gelmesi nedeniyle hem memnunlukla karşılandı hem de eleştirildi. Öte yandan Çin, Almanya’nın son yıllarda en büyük ticaret ortağıydı ve ikili ticaret hacmi geçen yıl 245 milyar Euro’yu (243,43 milyar doları) aştı. Ayıca Çin-AB ticareti 2021’de ilk kez 800 milyar doları buldu ve iki yönlü biriken yatırım 270 milyar doları geçti.
Scholz’un Başbakanı Li Keqiang’ın daveti üzerine yapacağı ziyaret Covid-19 salgının patlamasından bu yana bir Avrupa liderinin Çin’e yapacağı ilk ziyaret olacak. Rusya-Ukrayna savaşının neden olduğu enerji krizi nedeniyle Almanya dâhil Avrupa’daki ekonomik dalgalanmalar Almanya'nın Alman otomobil üreticilerinin, kimyasal sanayinin ve hizmet sektörünün karşı karşıya olduğu sorunlara hızlı çözümler aradığı ve Alman sanayini işler halde tutmak için ham madde ve ara malları arzını garanti altına almaya çalıştığına işaret ediyor.
ÇİN, ALMANYA’NIN SON YILLARDA EN BÜYÜK TİCARET ORTAĞIYDI
Ekim 2020’de Euro bölgesi şirketleri ile ilgili yapılan bir araştırma, Almanya'da işletme faaliyetlerinin neredeyse iki yıldır en yüksek hızla daralmasıyla birlikte ekonomik durgunluk ve yatırımlarda düşüş korkularını güçlendirdi. S&P Global Market Intelligence baş işletme ekonomisti Chris Williamson “şirketler ekonomik gelecek konusunda endişeli, kar payları baskı altında ve borç maliyetleri arttı” dedi. Williamson bunun şirketleri yatırım harcamalarında “daha ihtiyatlı” yaptığını belirterek, yatırımlar üzerindeki en güçlü baskının kimya, plastik ve temel kaynaklar sektöründe görüldüğünü söyledi.
Özellikle Alman makine üreticileri Çin ile yakın ilişkiler sürdürmek istiyor. Bu sektör, şartları yüzde 80 ihracata bağlı olduğu için dış ticarete büyük ölçüde bağımlı. Alman makine sektörünün dış siparişleri önceki aya göre yüzde 2 artarken, yerli siparişler yüzde 6 düştü. Bazıları Scholz’un ziyaretini AB’nin birliğine tehdit olarak görüyor. Estonya Başbakanı Kaja Kallas “Çin'de olup bitenleri düşünürsek… Bizi bölmek onların çıkarına. Birlik kalmanın bizim çıkarımıza olması gerekir. Çin ile ayrı anlaşmalar yapmamamız da önemli, çünkü bu birlik olarak zayıf olduğumuz anlamına gelir.” dedi.
Avrupa Politika Merkezi’ndeki Dünya Programın Avrupa Direktörü Ricardo Borges de Castro’ya göre, Scholz’un Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) 20. Ulusal Kongresi’nin bitmesinin üzerinden 2 hafta geçmeden Çin’i ziyaret etmesi yanlış mesaj gönderiyor. Ama tersi de doğru olabilir, çünkü Almanya'nın ekonomik başarısızlıkları, diğer AB üyesi ülkelere yayılacak etkileri ile ve bunun da aşırı milliyetçi, popülist ve aşırı sağ ya da sol siyasi güçleri beslemesi nedeniyle AB’nin birliğini tehdit edecektir. AB, Brexit’ten ve ondan önce de 2008-09 finansal krizinin çıkmasından sonra milliyetçi güçlere karşı mücadelesinden değerleri dersler çıkardı.
ALMANYA'NIN EKONOMİ VE DIŞ POLİTİKA ALANINDAKİ ROLÜ
Bu AB’nin, özelikle blokun ve üye ülkelerin bütçelerinin enerji krizi ve Ukrayna’ya Rusya'yla savaşında verilen destek nedeniyle açık verdiği bir zamanda, daha fazla gerginlik değil iş birliğine ihtiyacı olduğunu anladığı anlamına geliyor. AB savaşın bitmesi ve Ukrayna'ya barışın yeniden gelmesini istiyor. Bu bakımdan Scholz ziyareti sırasında Çin’i diğer ilgili taraflarla birlikte, hem Rusya hem de Ukrayna'yı en azından bir ateşkese ikna etmeye çağırarak çatışmayı sona erdirme konusunda, daha aktif bir rol oynamaya ikna edebilir.
Almanya'nın Avrupa Komisyonu üzerindeki etkisi dikkate alındığında, Scholz’un ziyareti AB kurumlarını sağlam biçimde destekleyebilir. Bu ziyaret iş birliği ve karşılıklı yararlı ilişkilerin belirlediği çok kutuplu bir dünyaya doğru ilerlemek için, Almanya'nın öncü çabaları AB’nin Asya ile ilişkilerini yeniden inşa etmekte ilk adım olarak görülebilir. Bu AB’nin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile transatlantik iş birliği terk etmesi anlamına gelmeyecektir. Aksine, bu trans Avrasya iş birliğinin transatlantik ilişkilerini zayıflatmadan çok taraflılığı desteklemek için güçlendirilmesi anlamına gelecektir.
SCHOLZ’UN ZİYARETİ ALMANYA'NIN DIŞ POLİTİKA ALANINDAKİ ROLÜNÜ GÜÇLENDİREBİLİR
Umarız dünyanın geleceğinin farklı siyasi sistemler arasında çirkin bir rekabet olmaz. Aksine bu geleceğin farklılıkları bir yana bırakarak ve anlaşmazlıkları diplomatik bir yoldan çözmek için çaba göstererek iş birliği olması gerekir. Ekim ayının başlarında Scholz 13. Alman Mekanik Mühendislik Zirvesi’nde refahı sağlamak için ekonomik küreselleşmenin önemini teyit etti ve Çin dâhil diğer ülkelerden kopmaya karşı çıktı. Almanya'nın AB ve ABD ile daha kapsamlı ve istikrarlı ticaret ilişkileri kurmanın yanı sıra, Çin ile Asya, Afrika ve Latin Amerika'daki diğer yükselen ekonomiler dâhil diğer ülkelerle ticaret bağlarını sürdürmesi, daha da güçlendirmesi gerekir.
AB Ticaret Komiseri Valdis Dombrovskis zirvede Scholz'u destekleyerek “Çin'den kopmak AB’deki şirketler için bir seçenek değil’ dedi ve Çin’in önemli bir büyüme piyasası ve değerli bir sürdürülebilir yatırım kaynağı olduğunu söyledi. Dombrovskis ayrıca “AB’nin Çin ile pragmatik bir şekilde saf olmadan ilişki kurmaya devam etmesi gerekir. Bizim ticaret ilişkilerimizin daha fazla denge ve karşılıklılığa ihtiyacı var.” dedi. Son olarak ama en önemlisi Scholz’un ziyareti Almanya'nın ekonomi ve dış politika alanındaki rolünü güçlendirebilir.