Çin ve Almanya’nın diplomatik ilişkileri tesis etmesinin 50. yılında taraflar önemli bir zirveye hazırlanıyor. Almanya Başkanı Olaf Sholz, kasım ayında Çin’in başkenti Beijing’i ziyaret ederek iş birliği imkânlarını ele alacak.
Avrupa’nın en güçlü ülkesi Almanya ve dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin arasındaki yakınlaşmayı küresel durum daha önemli hale getiriyor. Zira Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ukrayna krizi vesilesiyle Avrupa’yı Moskova karşıtlığına zorlayarak yaptırım siyasetine yöneltmesi ekonomide krize neden oldu. CRI Türk’te Gökhun Göçmen’in hazırladığı Manşet programına katılan Gazeteci-Yazar Mehmet Ali Güller “Almanya bu engeli Çin ile iş birliği yaparak aşmak istiyor.” ifadesi ile yorumladı.
Washington’ın Avrupa ülkelerini sadece Rusya’ya değil aynı zamanda Çin’e karşı da seferber etmek istediğini hatırlatan Güller, “ABD yakın bir tarihte 12 Ekim 2022’de Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi yayımladı. Bu belgede özetle Çin’i Atlantik ittifakına meydan okuyan ülke ilan etti. ABD’den önce NATO belgesine benzer ifadeler girmişti.” dedi. Güller, “ABD’nin Çin’i bu denli kuşatmaya, yalnızlaştırmaya ve onunla bir stratejik rekabet seçtiği bir dönemde bu ziyaretin gerçekleşmesi anlamlı.” diye ekledi.
ALMAN SİYASETİ ÇİN KONUSUNDA İKİYE BÖLÜNDÜ
Alman siyaseti içinde Çin’e karşı 2 temel tutum olduğunu belirten, Mehmet Ali Güller şunları kaydetti:
“Alman hükümeti bir koalisyon hükümeti ve içinde farklı görüşler var. Almanya siyasetinde bir Almancı görüş bir de Atlantikçi görüş var. Alman yanlısı görüşü Merkel kadar olmasa da Olaf Sholz’un Atlantikçi görüşü ise Almanya Dışişleri Bakanlığı’nı da elinde bulunduran Yeşiller Partisi’nden Baerbock’un temsil ettiğini söyleyebiliriz. Scholz açık bir şekilde Almanya’nın Çin ile iş birliği yapması gerektiğini düşünüyor. 12 Ekim tartihinde Scholz ‘Ekonomik bağları koparmak doğru bir yanıt değil. Açıkçası Çin ile iş birliği yapmaya devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum.’ diye konuştu. Diğer yandan Atlantikçi görüşün temsilcisi Baerbock da Berlin’de 18 Ekim’de düzenlenen dış politika forumunda Scholz’ün konuşmasına yanıt verecek şekilde ‘Almanya, Rus enerjisine bağımlılık konusunda ortaklarının uyarılarını dikkate almadı. Böyle bir hatanın tekrarlanmayacağından emin olmalıyız. Bu da demek oluyor ki Çin’e yönelik siyasetimizde daha dikkatli olmalıyız.” ifadesini kullandı. Baerbock ifadeleri ile sadece Scholz’ü değil Merkel ve hatta Schröder dönemini de topluca eleştirel bir yaklaşım sergiliyor.”
STARTEJİK ÖZERLİK ANLAYIŞI BU MÜCADELEYİ KAZANIR
Almanya içindeki mücadelede “Avrupa’nın stratejik özerkliğini savunan” anlayışın kazanacağı öngörüsünde bulunan Mehmet Ali Güller, “Almanya ve Fransa ikilisinin adıma adım geliştirdiği stratejik özerklik arayışı vardı. Bu anlayışın bir ucu ‘NATO’nun beyin ölümü’ tartışmalarına diğer ucu Berlin-Paris ekseninde Avrupa ordusunun kurulmasına kadar uzandı. Şimdi Amerika Ukrayna krizini Avrupa’nın bu stratejik arayışını gemlemek için kullanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.