Global Times
Almanya şansölyesi Olaf Scholz geçen hafta cuma günü resmi bir ziyaret için Beijing’deydi. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Scholz’u Büyük Halk Kongre Salonu’nda karşıladı ve Altın Salon’da bir davet verdi. Öğleden sonra Başbakan Li Keqiang Scholz ile görüştü. Alman şansölyesinin bütün ziyareti yoğun ve etkiliydi ayrıca iki taraf samimi, dostça ve pragmatik görüşmeler yaptı. Ziyaret uzun olmasa da, çok önemliydi.
Bu Scholz’un göreve geldikten sonraki ilk Çin ziyareti ve kendisi Covid-19 salgınının başlamasından ve Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) 20. Ulusal Kongresi’nden sonra Çin’i ziyaret eden ilk Avrupalı lider. Ziyaret bir yanda Çin, diğer yanda Almanya ve Avrupa arasında yüksek düzeyli ziyaretlerin yeniden başlaması anlamına geliyor. Bu ziyaret sadece güveni artırmak, şüpheleri gidermek ve iş birliğini derinleştirmek için Çin-Almanya ilişkilerini desteklemeye değil, aynı zamanda Çin-Almanya ve Çin-Avrupa ilişkilerinin karışık bir dünyada “sağlam temel” olarak rollerini oynamaya devam etmesine yardım edecek.
ÇİN-ALMANYA İLİŞKİLERİ
Bu ziyarette Çin ve Almanya'nın birçok ortak fikir ifade ettiği açıkça görüldü. Örneğin, her iki taraf da artan karşılıklı anlayış ve güven, ekonomik küreselleşmeye bağlılık, pratik iş birliğinin desteklenmesi, diyaloğa bağlılık ve danışma, bloklar çatışmasına karşı olmak ve uluslararası ilişkilerde koordinasyon ve iş birliğini artırmayı vurguladı. Scholz “kopmaya” karşı olduğunu yine açıkça belirtti. Çin ve Almanya sırasıyla Asya ve Avrupa'da etkili güçler. Aynı fikirde olmaları sadece her iki tarafın temel çıkarlarına uygun değil, aynı zamanda küresel ekonominin istikrarı ve güvenlik için de asli öneme sahip.
Xi ile Scholz’un Ukrayna krizini de görüştüklerini ve uluslararası toplumun Ukrayna krizinin barışçı çözümüne uygun bütün çabaları desteklemesi gerektiğini, nükleer silahların kullanımı ya da kullanma tehdidine karşı çıkan- küresel sanayi ve tedarik zincirlerinin istikrarını korumak için birlikte çalışacaklarını, kış boyunca krizden etkilenen bölgelerde sivillerin göçünü önlemek ve insani durumu iyileştirmek için ortak çaba göstereceklerini belirten bir girişim açıkladığını da belirtmek gerekir. Bu dört öneri sadece Çin’in sürekli savunduğu şeye uygun değil, aynı zamanda Çin, Almanya ve uluslararası tolumun genel arzularını da yansıtıyor. Bu öneriler Ukrayna krizinin hafifletilmesi ve hatta en kısa zamanda çözülmesini destekleme samimiyeti ve kararlılığını da gösteriyor.
ÇİN, AVRUPA'YI HER ZAMAN STRATEJİK ORTAK OLARAK GÖRDÜ
Bunlar Çin ile Almanya'nın sadece ekonomilerinin oldukça birbirini tamamlayıcı olduğu ve geniş bir iş birliği alanına sahip olduklarını değil, aynı zamanda zamanın eğilimleri ve uluslararası durum hakkındaki görüşlerinde çok fazla ortak yön olduğunu gösteriyor. Uzlaşma farklılıkların çok ötesinde ve iş birliği büyük ölçüde rekabetten güçlü. İki taraf rakipten çok ortak ve her ikisi de birbirinin kalkınması ve pragmatik iş birliğinden yarar görüyor. Bu Çin-alman ilişkilerinin, Çin-AB ilişkilerinin ve hatta Çin’in dünyadaki birçok ülke ile ilişkilerinin somut bir özeti. Çin diplomasisi bu sağlam ve geniş temele dayanarak kolları açık halde duruyor.
Ayrıca Scholz’un Çin ziyaretinin bu kez bazı güçlerin kilit hedefi olduğunu da fark ettik. Nihayetinde kim Scholz'un Çin ziyaretinden memnun olmaz, istemez ya da hatta karşı çıkar ki? Çin, Almanya ve Avrupa'daki sıradan insanların çoğu bu ziyaretten memnun oldu, çünkü iki ülke arasındaki pratik iş birliği onlara yarıyor. Ve iş dünyası da kesinlikle daha fazla memnun. Scholz’u ziyareti konusunda gürültü koparanlar meslek olarak ideoloji ile oynayanlar, sözde üstünlükleriyle kafayı bozmuş modası geçmiş Avrupalı seçkinler ve Washington'daki jeopolitik manipülatörlerdir.
ORTAK TEMELLER İHTİYACI
Aslında, Çin ve Almanya ile Çin ve Avrupa arasındaki yüksek düzeyli karşılıklı ziyaretler normale dönüyor. Eski Almanya Şansölyesi Angela Merkel görev döneminde Çin’i 12 kez ziyaret etti. şu anki benzersiz arka plan ve karışık uluslararası ortam Scholz’un Çin ziyaretini “özel” kılıyor. Bu ayrıca Avrupa diplomasisini ahlaki olarak zora sokan Avrupa siyasi çevresini ve Çin'le ilgili sağlıksız anlayışını yansıtıyor. Avrupa'nın kurtulmak için çaba göstermesi gereken şey bu. Scholz’un Çin ziyaretinden önce yayınladığı bir makalede söylediği gibi, “Soğuk Savaş sırasında o kadar acılı deneyime sahip olan ülkelerden biri olan Almanya'nın dünyada yeni blokların ortaya çıktığını görmek istemiyor.”
Çin, Avrupa'yı her zaman kapsamlı bir stratejik ortak olarak gördü, Avrupa Birliği’nin (AB) stratejik özerkliğini destekledi ve Avrupa'nın istikrarlı ve refah içinde olmasını ümit etti. bu tutum oldukça istikrarlı ve tutarlıdır. “Her iki taraf da ikili ilişkilerin genel yönünün yüksek bir stratejik noktadan görmeye devam etmeli, yapıcı bir tarzda en büyük ortam temeli sağlamaya çalışmalı ve pratik iş birliğini ikili ilişkilerin uzun dönemli olması ve sürekli büyümesi için koşulları yaratmak için açık bir fikirle ilerletmeli. Kendinden menkul kısıtlamalar ya da gerçekçi olmayan beklentiler olmamalı.”
Xi’nin Çin-Almanya ilişkilerinden beklediği şey bu ve diğer Avrupa ülkeleri için referans noktası olmayı da hak ediyor. Mevcut değişiklikler ve kaosla baş edebilmek ve dünya barışı ve kalkınmasını desteklemek için bir yanda Çin diğer yanda Almanya ile Avrupa'nın farklılıklarını korur ve birlikte çalışırken ortak temeller aramaya ihtiyacı var.