CGTN / Stephen Ndegwa
Afrika dostlarını seçerken daha atılgan olurken, karşılıklı saygı ve ortak anlayışa dayalı ilişkiler isteyenlere karşı kapılarını sonuna kadar açıyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov şu anda dört Afrika ülkesini kapsayan gezisini bu temelde yapıyor. Lavrov'un kıtadaki asıl amacı aylardır devam eden Rusya-Ukrayna savaşı etrafındaki, özellikle gıda arzı ile ilgili, devasa Batı yanlış bilgilendirme kampanyasını çürütmek. Afrika takdire değer bir şekilde, iki rakibin aralarındaki farklılıkları nezaketle çözmelerini tercih ederek, tarafsız bir tutum takındı.
Batı açıkça Rusya'nın Afrika'daki diplomatik akınından memnun değil. Lavrov'un turu Batı’nın her zaman Rusya'yı hem jeopolitik olarak hem de mevcut Ukrayna savaşında izole etmek için kıtaya satış yaptığı şeklindeki tek taraflı anlatısını yıkıyor. Afrika zokayı yutmayı reddetti ve açıkça hepimizin artık yetişkin olduğu ve kendi aklı olduğunda direniyor.
Mısırlı mevkidaşı Semih Şükri ile 24 Temmuz’da yaptığı ortak basın toplantısındaki sözlerine göre, Lavrov Afrika ülkelerini Rusya'nın ülkesinin Ukrayna ile savaşının kıtada gıda güvenliği üzerindeki etkilerinin farkında olduğu konusunda ikna etmeye çalışıyor. Lavrov kıtaya hükümetinin konuya doğrudan müdahale ettiği konusunda garanti verdi: “Rusya tahıl ihracatçılarının bütün taahhütlerini yerine getireceğini teyit ettik.” dedi.
MISIR KÜRESEL BUĞDAY İTHALATINDA BÜYÜK BİR YERE SAHİP
Mısır 100 milyondan fazla nüfusunu beslemek için küresel buğday ithalatında büyük bir yere sahip. Lavrov'un rotasındaki diğer ülkeler Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Uganda ve Etiyopya. Bu ülkelerin hepsi hem Rusya hem de Ukrayna'dan tahıl ithalatına büyük ölçüde bağımlı. Lavrov ayrıca Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in yakındaki açıklamalarına karşı çıkmak istiyor. Der Leyen gıdanın kremlinin “terör cephaneliğinin” ve “(Vladimir) Putin'in dünyadaki en zayıf ülke ve halkların bazılarını bilinci olarak kuşatmasının” bir parçası olduğunu ileri sürdü. Elbette bu iddialar duygusal iddialar ve Batı’nın Rusya'nın ticaretine uyguladığı ablukanın gıda tedarik zincirlerini kestiği gerçeğinden uzaklaşıyor.
Rusya'yı bu yıl yüzde 20 kadar yükselen artan küresel gıda fiyatları için suçlamak samimiyetsiz. İlk olarak, Rusya'nın kasıtlı ya da kötü niyetli olarak tahıl satışını engellemesi için anlamlı bir neden yok. Rusya'nın paraya ihtiyacı varken, çoğunluğu gelişmekte olan ülkeler olan müttefiklerine de ihtiyacı var.
İkincisi, Batı Ukrayna'ya ülkenin kendisine savunmasına yardım etme kisvesi altında sürekli silah göndererek fiilen savaşı sürdürüyor. Açıkça Ukrayna'daki durum kötüyken daha da beter oldu. Rusya Batı’nın ilham verdiği kışkırtmaları öyle basitçe göz ardı edemez.
AFRİKA'DA BATI’NIN EGEMENLİĞİ GERİLİYOR
Şüpheciler Ukrayna için de bedavaya bir şey olmadığını söylüyor ve Batı’nın ülkeden tahıl ithalatı ile ilgili endişelerinin başka bir boyutunu görüyor. Bu kişiler ticaretten kazanılacak gelirlerin ülkeye Batı’dan gönderilen milyonlarca dolarlık silahın parasını ödemek için kullanılacağı görüşündeler. Lavrov'un halen Afrika'da sürdürdüğü kriz yönetimi sırasında kaçırılmaması gereken bir büyük resim var. Afrika-Rusya ilişkileri Soğuk Savaş koşullarında Sovyet dönemine kadar gidiyor. Sovyetler Birliği bazı Afrika ülkelerinin bağımsızlık mücadelelerinde, ham ideolojik hem de maddi yardımlarla önemli bir rol oynadı.
Rusya Dışişleri Bakanı’na göre, Rusya “Afrika'nın sömürgecilikten kurtuluş sürecini tamamlama talebini” destekliyor. İleri gitmek, Afrika ile kapsamlı bir ortaklık geliştirmek Rusya'nın dış politikasının önde gelen öncelikleri arasında olmaya devam ediyor. Rusya ayrıca Afrika'nın büyümesine katkıda bulunmak istiyor -Ekim 2019’da Soçi’de yapılan ilk Rusya-Afrika Zirvesi’nde alınan stratejik kararlara uygun olarak.
RUSYA’NIN MESAJI NET
Afrika'da Batı’nın egemenliği hızla geriliyor. Bu kalkınma ortaklarının Afrika ülkelerine koşullu yardım yapmaya başladığında ortaya çıkan bağış yorgunluğu ile başladı. Batı’nın Afrika'nın yönetişimine müdahalesi seçme özgürlüklerini ve kendi kaderini belirleme haklarını engelleyerek birçok ülkenin yıkımı oldu. Afrika sosyalist bir ruha sahip. Bu Çin ile 20 yıldır devam eden dönüştürücü ortaklıktan doğan bir gerçek. Rusya’nın Afrika'daki dış politikasında Çin’in ayak izlerini takip ettiğini söylemek abartılı olmaz. Lavrov, Rusya'nın Afrika ülkelerinin egemenliğine ve kendi kalkınma yollarını kendilerinin belirleme vazgeçilmez hakkına büyük saydı duyduğunu” belirterek bunu üstü kapalı olarak ifade etti.
Rusya karşılıklı bağımlılık ruhu içinde ruhunu kaybetmeden verebileceği kadarını vermek istiyor. Lavrov hem gezisinde hem de açıklamalarında Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ülkenin siyasi, ekonomik ve dini liderlerinin 15 Ocak 2020’de toplanan bir konferansına gönderdiği mesajı tekrarlıyor gibi: “Rusya bütün ortakları ile ilişkilerini ve iş birliklerini iyileştirmeye açık. Hiç kimseye karşı tehdit değiliz. Kendi bakış açımızı kimseye empoze etmek istemiyoruz.”