CRI Türk Dış Haberler Servisi
Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 44 ülke Avrupa Siyasi Topluluğu’nun açılış töreni için Çekya’nın başkenti Prag’da bir araya geldi. Prag kalesinde düzenlenen ilk toplantının fikir babası olarak kabul edilen Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron gazetecilere yaptığı açıklamada amaçlarının “ortak strateji yaratmak” olduğunu vurguladı. Macron “Şimdiye kadar ortak strateji yoktu ve bu bölünmelere yol açabilirdi.” dedi.
Macron’un işaret ettiği ortak stratejinin odağında Rusya’nın yer alması bekleniyor. Zira birçok katılımcı ülke Avrupa coğrafyasını parçası olan Rusya ve Belarus’un çağrılmadığı toplantıyı Moskova’ya karşı dayanışması göstergesi olarak tanımladı. Belçika Başbakanı Alexander De Croo da 'Eğer katılımcılara bakarsanız önemini görürsünüz. Rusya ve Belarus dışında bütün Avrupa kıtası burada. Bu, iki ülkenin ne kadar yalnız kaldığını gösteriyor' derken, Litvanyalı mevkidaşı Krisjanis Karins de ortak stratejinin zorunluluğuna işaret etti. Karins, 'Bu hepimizin güvenlik anlayışını etkiliyor; ekonomilerimiz üzerinden, artan enerji fiyatları üzerinden etkiliyor. Bununla başa çıkabilmek için tek yol birlikte çalışmak ve sadece AB olarak değil, bütün Avrupa ülkeleri birlikte çalışmak zorunda.” diye konuştu. Benzer şekilde İzlanda Başbakanı Katrin Jakobsdottir 'Burada göreceğiniz şey, Avrupa'nın Rusya'nın Ukrayna'ya karşı dayanışma içindeki duruşu.” değerlendirmesinde bulundu.
ZİRVE KARAR ALMADAN DAĞILABİLİR
Kimi liderler toplantının Rusya karşıtlığını kurumsallaştırma olarak tanımlarken, Almanya Başbakanı Olaf Sholz zirvenin daha ziyade bir platform olarak tanınmasında ısrar ediyor. Sholz yeni oluşumun liderlerin “günlük rutinlerden uzaklaşarak ortak endişelere odaklanacağını” ancak uzlaşma zorunluluğun olmadığını dile getirdi. Alman Şansölye ayrıca toplantın yeni bir idari kurum ya da bürokrasi yaratma amacı taşımadığının altını çizdi.
Öte yandan Avrupa Siyasi Topluluğu'nun Avrupa Birliği’nin (AB) genişleme sürecini frenlemek için devreye sokulduğunu düşünenler, oluşumun yılda bir iki kez toplanan ve karar almadan dağılan yapıya dönüşmesinden endişe ediyor. Avrupa Konseyi Sözcüsü Daniel Holtgen de, Macron’un önerdiği Avrupa Siyasi Topluluğu’nu sorgulayan ve gereksiz bulan isimler arasında. Daniel Holtgen, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada “İnsan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü alanlarında Avrupa çapında bir topluluk var: Bu, Avrupa Konseyi' diye yazan Holtgen'in 'Avrupa Siyasi Topluluğu'nun hala tanımlanması gerekli.” ifadelerini kullandı.
LİBERAL MUHAFAZKÂRLAR AĞIRLIK KAZANDI
Avrupa Siyasi Topluluğu’nun uluslararası siyasetti kutuplaşmaları tetiklemesi ve kurumsallaşmayacağı yönünde endişeler devam ederken, kıtada halklar sandık başına gitmeye devam ediyor. Letonya Başbakan Krišjanis Kariņš liderliğindeki liberal muhafazakâr Jaunā Vienotība partisi (Yeni Birlik), Letonya'daki parlamento seçimlerini kazanırken, sekiz yıldır en büyük muhalefet partisi olan ve daha çok Rus asıllı Letonyalıların desteğini alan Uyum Partisi ise ağırlığını kaybetti.
Estonya’nın Postimees gazetesi konuya dair hazırladığı haberinde komşu ülkedeki açık liste sistemini “Parlamentonun neredeyse üçte ikisi değişti -Estonya'da hayal dahi edilemez bu. Letonya seçim sisteminin biricikliğinden bahsetmek gerekiyor. Seçmenler bir partiye oy verirken, tek tek adayları artıyla işaretleyerek ya da üzerlerini çizerek listede yukarı veya aşağı kaydırabiliyor. Letonya'daki sistemin avantajı, çok tartışmalı ve toplumu bölen siyasetçilerin başka ülkelerde olduğu gibi kolayca başarılı olamaması.” satırları ile öne çıkardı.