CGTN / Hamzah Rifaat Hussain
Artan küresel gıda fiyatları, yaygın açlık ve ekonomik sorunlar içinde dünya daha fazla askerileşmeyi kaldıramaz. Ukrayna krizi, gerilimi düşürme ve silahsızlanmanın küresel çatışmaları çözmenin kilidi olduğunu gösterdi. Ancak, Pentagon sesten hızlı füze denemelerine yatırım yaparak ve savunma harcamalarına milyarlarca dolar ayırarak küresel silahlanma yarışını körüklemeye devam ediyor.
Pentagon’un yeni füze ağlarını geliştirme temeli olarak kullandığı zayıf ön kabuller uluslararası güvenlik düzenini zayıflatıyor ve Çin karşıtı yönelimi Amerika'nın silahsızlanma çabalarına bağlı olmadığını ortaya koyuyor. Genellikle küresel silahsızlanmayı ağzına sakız yapan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tam aksini yapıyor. Bu gidiş yönünü kolayca değiştirebilen, düşük atmosfer tabakalarında hareket eden ve sesten 5 kat daha hızlı hareket eden sesten hızlı füzeler gibi yüksek öngürülemezlik ve manevra kabiliyetine sahip teknolojilere yapılan yatırımı da içeriyor.
ABD DÜNYADA EN GELİŞMİŞ ORDUYA SAHİP OLMA STATÜSÜNÜ YİTİRİYOR
Washington'ın bu füzeleri denemesi ABD'nin geleneksel savunma sistemlerinden kurtulmasına imkân tanıyor, bu da küresel güvenlik ortamını tehlikeye sokuyor ve caydırıcılığı tehdit ediyor. Pentagon’un yarattığı anlatı, her ne kadar ABD Kongresi’nin onayı ile olsa da, bu tür yeteneklerin Amerika'nın savunması için hayati olduğu şeklinde. Bu yanlış. Örneğin, 19 Temmuz 2022’de yapılan nefes kesen sesten hızlı füze denemesini Lockheed Martin’in ürettiği donanımları kullanan diğer denemeler izledi. Bu denemeler Savunma Bakanlığının “rakiplerine” karşı kaybetmekten korkan Amerikan Kongre üyelerinin ısrarlı baskıları sonucunda yaptığı açıklamaya göre Çin karşıtı bir yönelime sahipken ABD dünyada en gelişmiş orduya sahip olma statüsünü yitiriyor.
Uluslararası sahnedeki bu rekabet yaklaşımı sadece silahlanma yarışı alanında Amerika'nın egemenliğini sürdürmeyi amaçlıyor ama Amerika'nın yaptırımlarla ve 2015 İran Nükleer Anlaşması’nın yenilenmesine ayak direyerek kontrol altına almak istediği ve İran gibi diğer ülkelere yönelik silahsızlanma söylemini zayıflatıyor. Uzay bile boş bırakılmıyor. Pentagon uzayı keşif, araştırma ve gelişmeye ayırmak yerine, uzaya sesten hızlı füzelerin yönünü gözleme amacıyla hem düşük hem de yüksek irtifalarda yörüngede hareket edecek önemli sayıda ısı algılayan uydular yerleştirmeye çalışıyor. Füze uyarı ve izleme sistemleri de işletme kapasitesini artırmayı amaçlıyor ve olası bir düşman saldırı karşısında hassasiyet ve kesinliği sağlamaya yönünde bir çaba.
ABD’NİN ÖNCELİKLERİ HATALI
Bu ne güven inşa edici çabalara katkıda bulunur ne de savunmacı bir teknik olarak kabul edilebilir. Uzay Geliştirme Ajansı Müdürü Derek Tournear daha önce uzayı, Amerikan uydularının özellikle yeni nesil tehditleri izlemek amacıyla tasarlandığı, bir savaş alanı olarak niteledi. Tehditler de uydurmaca ve Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesi’nin 51. maddesine göre bir ülkenin kendini savunmasının ön şartı olan, yakında olmasının beklenmesi özelliğine sahip değil.
Amerikan tarihinde uyduların başka bir ülkenin silahlarının peşine düşmek için tasarlanmasının bir örneği yok. Böyle tasarlanmış 28 uydu var ve bununla ilgili anlaşmalar 22 Haziran’da açıklandı ama uyduların saldırıya yönelik tasarımları Washington'ın uzaya yapıcı yaklaşımı ile ilgili şüpheler doğuruyor. Tournear’in söylediği gibi dayanıklılık silahların yayılması ile sağlanabilir ama Amerikalı vergi mükelleflerine maliyeti orantısız biçimdi yüksek olur. Kullanım süresi 5 yıl olan bir uydu yaklaşık 50 milyon dolar mal oluyor.
PENTAGON’UN STRATEJİK VİZYONU
Uyduların yerine yenilerinin konulması gerektiği gerçeği de jeopolitik gerginlikler ve ülke içinde 2022’de azalan tüketici güveninin eli kulağında bir resesyona işaret ettiği dikkate alınırsa, ABD ekonomisine daha fazla yük yüklüyor. Ülke içindeki enflasyonist baskılar göz ardı edilirken, pahalı izleme projelerine tekrar tekrar yapılan yatırımlar sadece Biden yönetiminin askerileşmeyi destekleme ve ülke içi ekonomik erimeyi ele almakta başarısız olan yanlış önceliklerini ortaya çıkaracaktır.
Savunma şirketlerinin CEO’larını, sesten hızlı füzelerin geliştirilmesini hızlandırmak için cesaretlendirme pratiği sadece Amerika'nın askeri sanayi kompleksine faydalı olacaktır. Dolayısıyla, bu devlet güvenliği ve küresel güvenliğe hatalı bir yaklaşımdır ve Pentagon’un stratejik vizyonu sadece küresel silahlanma yarışına katkıda bulunuyor.