Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Bilgili, CRI Türk’te Tuğçe Akkaş’ın hazırlayıp sunduğu Dünya Postası programına konuk oldu. Bilgili, iklim değişikliğinin orman yangınlarına etkisini değerlendirdi.
Orman yangınlarına hava araçlarıyla müdahalenin oldukça önemli olduğunu vurgulayan Ertuğrul Bilgili, helikopter ve uçakların ilk müdahalede kullanıldığını kaydetti.
“TÜRKİYE’DE YANGINLARA KARŞI HELİKOPTERLERE AĞIRLIK VERİLMESİ GEREK”
Yangının geniş alanları etkilediği durumlarda ise hava araçlarının kısmi kontrol amacı taşıdığını kaydeden Bilgili’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Kamuoyunda bir yanlış algılama var. Uçak sayısının çoğaltılması ile genişlemiş yangınların kısa sürede kontrol altına alınması algısı doğru değildir. Bunu düzeltmek gerekiyor. Ülkemiz gibi çok dağlık engebeli arazilerde uçaklardan ziyade helikopterlerin kullanılmasının çok daha faydalı olduğunu biliyoruz. Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya, Kanada gibi düz arazilerin çok olduğu yerlerde uçakların daha etkili olduğunu biliyoruz. Suyun kıt olduğu yerlerde, havuzlardan, derelerden suyun alındığı yerlerde ancak helikopterlerle su almak mümkün olabilmektedir. Ayrıca helikopterler başka kaynakları taşıma kapasitesine de sahip olabildiği için bizim ülkemizde helikopterlere ağırlık verilmesi gerektiğini söyleyebiliriz.
GECE MÜDAHALESİNDE ZORLUK
Yangınların ilk aşamasının çok önemli olduğunu vurgulamıştık. İlk 10 ile 20 dakika arasında yangını kontrol altına alabilirseniz başarınız o denli artar. Ancak ilk müdahale aşamasını geçtikten sonra kontrolü oldukça zordur. 10 dakika içinde yangına müdahale edilmesine rağmen yangın kontrolden çıkmıştır. Bu tür hava şartlarında bu olabiliyor. Gece çalışmaları ve gündüz çalışmaları söz konusu. Gündüz bile gitmekte zorlandığımız yerlere gece gitmek zorunda kalan ekiplerin ne denli tehdit altında olduğunu düşünebilirsiniz. Dolayısıyla gece müdahaleleri çok kısıtlı olmaktadır. Gece helikopterden yangına su atmakta zorlanabilirsiniz, atabilseniz bile yer ekiplerinin bunu destekleyici faaliyetlerde bulunamaması ile yangın devam eder. Eş güdümlü bir çalışmanın olması gerekir gece ise bu çok mümkün değildir. Dünyada da gece hava araçlarının müdahalesinden fayda sağlanamamaktadır.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE YANGINLAR
Ülkemizde yangınlar Akdeniz ve Ege ikliminde, kızılçam-maki ekosistemlerinde görülürken artık yavaş yavaş kuzeye doğru yangınların arttığı da görülüyor. Önümüzdeki 10 yılda kuzey kesimler yangınlara daha hassas olabilir.
ORMAN KÖYLÜLERİNİN EKSİKLİĞİ
‘Eskiden yangınlar neden bu kadar geniş çaplı olmuyordu?’ sorusunun yanıtı; ‘orman köylüleri’. Çünkü eskiden hayvancılık orman ekosisteminde yoğun biçimde uygulanıyordu. Artık hayvancılık kısıtlı hale geldi, yayla olan yerler orman rejimine katılmaya başladı. Bu güzel olarak görülse de yangınları artıracak bir unsur olarak da öne çıkıyor. Çünkü yanıcı madde birikimi olmadığı kadar artıyor. Yanıcı madde sürekliliği hiç olmadığı kadar çoğalıyor. Eskiden çıkan bir yangın kolayca kontrol edilirken şimdi artık on binlerce hektar alandan bahsetmek zorunda kalıyoruz. Doğal gaz kullanımıyla insanlar artık ormanlardan temizlik yapmıyorlar, bu yanıcı madde seviyesini azaltıyordu.
YANGIN SONRASI DURUM
Maki ve kızılçam ekosistemleri kendilerini yenileme kapasitesine sahiptir. Yangın sonrasında etraftan gelecek yeni tohumlarla 15 yıl içinde siz orada yangın olup olmadığını bile bilemezsiniz. Fakat yangınların sistemin bir parçası olmadığı Batı Karadeniz gibi yerlerde yangın öldürücü bir etkiye sahiptir. Buralarda başka rehabilitasyon yöntemleri izlenmesi gerekiyor.
Vatandaşlarımız yangın çıkmaması için ellerinden geleni yapıyorlar. Ancak insanlarımız istemeyerek yangınlara sebep olabiliyorlar. Çıkan bir yangının tahribat seviyesinin azaltılması yönünde bir şeyler yapılabilir. Anız tarlalarında bir yakım yapılıyor ve kontrol altına alınamıyor. Çocuklar helikopterler yangına müdahale etsin, diye yangın çıkarabiliyor. Orman Genel Müdürlüğü bu çocuklara programlar yapabilir. Onları helikopterlere bindirebilir, ormanda faaliyetlere katılmasını sağlayabilirler. Yangına hassas alanlarda bu tür yapılabilecek çok şey var. Köylerin yanmaması için çok basit tedbirler de alınabilir. Köylüler evlerinin etrafındaki çalı birikimini engelleyerek ağaçların ve evlerinin yanmasını engelleyebilirler.”