Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) liderleri, geçen yıl Madrid'de yaptıkları zirvede 2010'dan bu yana ilk kez, transatlantik ittifakının Washington için vekâleten saldırganlığın ne ölçüde bir aracı haline geldiğini vurgulayan yeni bir Stratejik Konsepti onayladılar.
NATO'nun temel amacının müttefiklerin toplu savunmasını sağlamak olduğu varsayılsa da, örgütün yeni konsepti, NATO'nun stratejik risk azaltma için bir katalizör olmaktan çok, şimdi ABD'nin Rusya ve Çin'i bastırmayı amaçlayan saldırgan stratejisinin öncüsü olduğunu vurguluyor.
İttifak 'karada, denizde ve havada' önemli ve kalıcı bir ileri konuşlandırılmış mevcudiyet sağlayarak saldırgan duruşunu önemli ölçüde güçlendireceğinin sinyalini veren kavram ile artık baş belası gözlerini 'Hint-Pasifik’e dikmiş durumda ve bu durum ittifakın Avrupa'da kışkırttığı çatışmayla yetinmediğini açıkça ortaya koyuyor.
Washington'un ülkenin tam militarizasyonunu gerçekleştirme stratejisini serbest bırakmayı umarken, bu Japonya tarafından da kolaylaştırılıyor.
Japonya Başbakanı Fumio Kishida Çarşamba günü ülkenin NATO üyesi olma planı olmadığını iddia etse de, NATO'nun Japonya'da bir irtibat ofisi açmayı planladığını kabul etti. Japonya'nın Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçisi Koji Tomita ve Dışişleri Bakanı Yoshimasa Hayashi sırasıyla 9 ve 10 Mayıs'ta Japonya ve NATO'nun bir irtibat ofisi kurmanın ayrıntılarını tartıştığını açıklamıştı.
HER YÖNDEN ABD’YE YAKINLAŞIYOR
Kishida, ulusunu her yönden ABD öncülüğündeki askeri ittifaka yaklaştırıyor. Geçen yıl Madrid'de düzenlenen NATO zirvesine katıldı. Ayrıca Kishida'nın Temmuz ayında Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta yapılacak ve Japonya'nın kalıcı katılımının habercisi olabilecek bir sonraki oturuma katılmayı planladığı bildiriliyor.
Tokyo'daki irtibat ofisi NATO'nun Asya'daki ilk ofisi olacak. Yerine oturduğunda, NATO'nun Avrupa'daki karargâhları ile Kore Cumhuriyeti, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi Asya-Pasifik ülkeleri arasındaki bilgi akışı için bir geçiş istasyonu görevi göreceğinden, Japonya'ya NATO'nun küresel düzenlemesinde önemli bir konum sağlayacaktır.
Japonya'nın Asya'da NATO'nun bekçisi olması, Asya-Pasifik bölgesinin askerileştirilmesi ve Japonya'nın komşularıyla ilişkilerinin bozulması pahasına olacaktır. Asya-Pasifik, blok çatışmasını hoş karşılamıyor ve Japonya'nın ihtiyatlı davranması gerekiyor. Elbette Tokyo, bölgesel meselelerde öncü bir rol oynama arzusuyla, oyunlarında bir piyon olarak Washington'a ölümcül derecede çekici gelebileceğinin farkında olmalıdır.
