Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Avukatı Leyla Süren, CRI Türk’te Özgür Özbakır’ın sunduğu “Akşam Raporu” programına konuk oldu ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan bahsetti.
Süren’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ ARTIYOR”
“Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Münevver Karabulut’un öldürülmesinden sonra Dr. Gülsüm Kar ve arkadaşlarının kurduğu bir platform. Bu platformla tanıştığımda, tüm Türkiye’ye ulaşmaya çalıştıklarını ve kadın cinayetlerini normalleştirmeye çalışanlara karşı büyük bir dayanışma gösterdiklerini fark ettim. 2015’ten bu yana derneğin avukatıyım. 2015’te biz iki avukattık, şu an ülkenin her yerinde çalışan yüzlerce gönüllü avukatımız var. Öldürülen kadın sayısı her geçen gün artıyor, özellikle de şüpheli kadın ölümleri artıyor. İçişleri Bakanlığı’nın verdiğimi rakamlar içerisinde şüpheli kadın ölümleri yok. Bu yıl şu ana kadar 210 şüpheli kadın ölümü var. Bu dosyaları da çok önemsiyoruz.
“DEVLET KURUMLARININ KADINLARI KORUMAK İÇİN ALACAĞI KARARLAR ÇOK ÖNEMLİ”
İncelediğimiz vakalarda görüyoruz ki, kadınları en yakınları öldürüyor. Kadınlarımız, eşleri, babaları, eski eşleri, erkek kardeşleri ve oğulları tarafından ve büyük oranda evlerinde öldürülüyorlar. Devlet kurumlarının kadınları korumak için alacağı kararlar çok önemli.
“ÇOCUKLARIN DEVLET KURUMLARINDA KORUNMASI LAZIM”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetimi dışında olan kurumlardaki çocuklar, istismara açık hale geliyorlar. 2012’den sonra yurtların devlet denetimlerinden uzaklaştırılmasıyla birlikte daha çok çocuk istismara açık hale geldi. Çocukların, devlet denetiminde yoksun ve cemaatlerin elinde olması ve Milli Eğitim’in bu cemaatlerle iş birliği yapması, bu durumları artırıyor.
“DEVLET, KADININ YANINDA DEĞİL”
Kadın cinayetleri, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ortadan kaldırıldığında azalacak. Türkiye, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinde dünyada 131. sırada. Orta Doğu ülkeleri, bizden daha iyi durumdalar. Kadınlar, kendileri ile ilgili karar vermek istedikleri zaman öldürülüyorlar. Devlet, kadının yanında değil.”