China Daily / Pierre Picquart
Pazar-salı günleri arasında Bavyera Alplerinde yapılan G7 Zirvesi ve İspanya’nın başkenti Madrid’deki NATO Zirvesi’nden önce birçok diplomatik toplantı birbirini izledi.
Brüksel’de, 23-24 Haziran’da düzenlenen Avrupa Birliği (AB) Zirvesi’nde, Rusya’ya karşı çıkması için Ukrayna’ya sembolik bir “adaylık” statüsü verilmesi onaylandı. Ve Çin, özellikle gıda krizi olmak üzere krizlerle mücadelede iş birliği ve ekonomik açıklık temalı 14. BRICS Zirvesi’ne (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) ev sahipliği yaptı. Şu andaki parasal düzensizliklerle mücadele için döviz rezerv fonu kurma arzusuyla BRICS Zirvesi, derin ve kapsamlı küresel iş birliğini desteklemeye, küreselleşme ve kalkınma için yeni bir ilerleme çağını açmaya, savaşlara, yoksulluğa ve açlığa karşı daha aktif olmaya ve tek taraflı yaptırımların kötüye kullanılmasının ve askeri ittifakların büyümesinin sona ermesine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Küresel tedarik zincirlerini bozan Ukrayna çatışmasına tepki olarak Rusya’ya karşı Batı yaptırımlarını, yeni bir Soğuk Savaş’ın gölgesini ve devam eden Covid-19 salgınını kapsayan yeni çevre, jeopolitik ve ekonomik tehditlerle karşı karşıya bulunan insanlık, daha iyi bir gelecek inşa etmek için uygun bir şekilde karşılık vermelidir.
AVRUPA’NIN PARA POLİTİKASINDA DEĞİŞİKLİK OLABİLİR
G7 liderleri bu konuları görüşmek için Elmau Kalesi’nde toplandı. Karla kaplı dağları, gür yeşil çayırları ve mavi nehir vadileriyle Bavyera’nın güneyindeki nefes kesici manzara, bir peri masalından çıkmış gibi. G7 Zirvesi için seçilen bu yer, bu toplantılar için uygun lojistik ve güvenlik koşulları da sunuyor. Burada Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada liderlerine ev sahipliği yaptı. G7 Zirvesi’nin gündeminde Ukrayna’daki savaş, iklim değişikliği, küresel ekonomi, enflasyon, açlık ve yoksullukla mücadele, sağlık politikasının yanı sıra altyapı, yatırım, güvenlik politikası ve enerji krizinde ortaklık bulunuyor.
Bir yıldır dikkatlice hazırlanan üst düzey toplantıda farklı uluslararası konulara odaklanıldı. Henüz istikrarın sağlanmadığı küresel sağlık durumu, iklim değişikliği ve çevrenin korunması sorunu açık nedenlerle G7 gündeminin üst sıralarında yer aldı. Küresel enflasyon sorunu, artan enerji fiyatları sorunu göz önüne alındığında, örneğin mayıs ayında Birleşik Krallık’ta enflasyon yüzde 9,1’e ulaştı, G7 Zirvesi’nin ileri sürdüğü çözümler nedir? Düşük vergiler mi? Önemli vergilerde bir artış mı? Bu ekonomik, siyasi ve sosyal sorunun açık yanıtı şu anda kolay ya da açık görünmüyor. Ancak Washington’a göre, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) enflasyonu kontrol etme kararlılığı kesindir.
UKRAYNA İÇİN YENİDEN YAPILANMA PLANI
Avrupa Birliği’nde (AB), artan enflasyon ve avro bölgesinde sıkılaştırılan dış borç finansmanı bağlamında, Avrupa’nın para politikasında bir değişiklik bekleyebiliriz. Ancak AB’nin durgunluktan kaçınması ve ekonomik büyümenin kesintiye uğramamasının sağlanması konusunda önlemlerin alınması da önemlidir. Rusya’ya karşı yaptırımlar ve Ukrayna’ya devam eden uzun vadeli yardım görüşüldü. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, 22 Haziran’da Alman parlamentosunda yaptığı konuşmada, “Ukrayna’yı finansal, ekonomik, siyasal ve her şeyden önce silah temin ederek fazlasıyla desteklemeye devam edeceğiz ve Ukrayna bizim desteğimize ihtiyaç duyduğu sürece bunu yapacağız.” dedi. Scholz aynı zamanda Ukrayna için yeniden yapılanma planı önerdi.
G7 liderleri Ukrayna için finansal yardımı da görüştü. Ve daha önce Scholz, Ukrayna konusunda üst düzey uzman konferansı toplanmasını istediğini söylemişti. Ukrayna’daki tahıl ablukasını takiben Birleşmiş Milletler (BM), Covid-19 salgınının sonuçlarıyla mücadele etmeye devam eden Küresel Güney’in birçok ülkesinde olduğu gibi onlarca yıldır yaşanan en büyük kıtlık konusunda uyarıda bulundu. G7 için konular eksik değildi. Fransa, ABD Başkanı Joe Biden’in tetiklediği Rus altınına ambargoya katılmalıdır.
G7 YENİ BİR DİNAMİK BULDU
Asıl amacı Rusya’ya karşı uyumlu ve güçlü bir adım yaratmak olan G7 yeni bir dinamik buldu. Ancak bazen diğer ortakları ikna etmek zor oluyor. G7’nin oluşturulmasından bu yana her şey değişti ve Batı ile dünyanın geri kalanı arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkiler gelişti. Bazı ülkeler, Avrupa’nın kapısında çatışmanın kötüye gideceğinden endişe ediyor. Diğer ülkeler taraf tutmak istemiyor. Birçok ülke için anlaşmazlıkların çözümü ve insani, ekolojik, ekonomik ve finansal ilerlemeyle ilgili konular çok taraflı ve uyumlu bir şekilde ele alınmalıdır.
Alınan kararların ötesinde, Batı ve dünyanın bir kısmı arasında belki de hafife alınan yeni bir çatlak riski sürüyor. İnsanlık için ortak geleceğe sahip yeni bir toplum oluşturmak için yeni bir sayfa açmanın zamanı geldi.