Rus ve Hint başının hafta sonu bildirdiğine göre, Hindistan ve Bangladeş aralarındaki ikili ticaret işlemlerinin bir kısmının kendi para birimleri olan Hindistan rupisi ve Bangladeş takası ile yapılmasını sağlayacak bir anlaşmaya vardılar. Spesifik olarak, Hindistan'ın geçen mali yıldaki kabaca 13.69 milyar $'dan Bangladeş'e yaptığı ihracatın 2 milyar $'ı rupi cinsinden işlem görecek, geri kalanı ise ABD doları olarak ödenecek. Bu arada, ANI'ye göre, 2022'de yaklaşık 2 milyar dolar olan Bangladeş'in Hindistan'a ihracatı tamamen rupi ve takas cinsinden işlem görecek. Hindustan Times'ın bildirdiğine göre, Bangladeş'ten önce Rusya, Almanya, Birleşik Krallık, Singapur, Sri Lanka, Malezya, Umman ve Yeni Zelanda da dahil olmak üzere 18 ülke, Hindistan ile Hindistan rupisi üzerinden denizaşırı ticaret yapmaya başladı.
ÇİN BASININ YORUMU
Global Times gazetesinin yorumuna göre, bu gelişme, Hindistan'ın dış ticarette doları devre dışı bırakma sürecini hızlandırdığına işaret ediyor ve bu da güçlü doların Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerin döviz rezervleri üzerinde yarattığı baskıyı bir dereceye kadar vurguluyor. Yerli imalat sektörünü geliştirme hırsı göz önüne alındığında, Hindistan'ın üretim için büyük miktarlarda enerji ürünleri ve diğer hammaddeleri ithal etme hedefi var ve bu da yıllar içinde artan bir ticaret açığına yol açtı. Hindistan basınında çıkan haberlere göre, 2022'de Hindistan'ın ticaret açığı, 2021'deki 178 milyar dolardan yaklaşık yüzde 51 daha yüksek ve yaklaşık 270 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Bu arada ABD Merkez Bankası'nın sıkı para politikası da Hindistan'ın dolar likiditesi üzerinde büyük baskı oluşturdu. Bu nedenle, Hindistan'ın dış ticaretini tamamen ABD doları cinsinden gerçekleştirmesi giderek daha sürdürülemez hale geliyor ve yerel para birimlerinde çeşitlendirme ve artan yerleşim arayışları, Hindistan'ın dolar rezervleri üzerindeki baskıyı hafifletmeye ve diğer ülkelerle ticaretini kolaylaştırmaya yardımcı olacak. 2022'de Hindistan, yeterli doları olmayan veya dolar ticareti yapamayan ülkelerin rupi ticareti yapmasına izin veren bir araç olan kendi rupi ticaret uzlaşma mekanizmasını başlattı. Bu, dolarsızlaştırmanın sadece bir riskten kaçınma meselesi olmadığı, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerin, özellikle gelişmekte olan ekonomilerin küresel ticarette artan ağırlığının bir tezahürü olduğu anlamına gelir.
DOLARA OLAN GÜVEN KAYBI HIZLANDI
Global Times gazetesinin yorumu şöyle devam ediyor:
Washington, Hindistan'ı Çin'e karşı çevreleme kampanyasına çekerken, Hindistan'ın belirli ticarette ABD dolarını terk etmesi önemlidir. Aslında, ekonomiler arasında dolara olan güven düşüşte olduğundan, küresel dolarsızlaştırma eğilimi söz konusu olduğunda Hindistan'ın hamlesi buzdağının sadece görünen kısmı. Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin ABD'nin mali yaptırımlarından doğrudan etkilendiği göz önüne alındığında, diğer ülkelerin dolarsızlaştırma çabalarını görmek aslında şaşırtıcı değil. ABD'nin yaptırımlarından kaçınmak veya bir sonraki hedef olmaktan kaçınmak için ABD'nin dolar hegemonyasını kötüye kullanması, dolara olan güven kaybını hızlandırdı. Şu anda, uluslararası ticarette uzlaşma para birimlerini çeşitlendirmek isteyen ülkeler beş kıtaya yayıldı ve bu yıl şimdiye kadar, her zamankinden daha fazla ülke dolarsızlaştırma konusunda belirli adımlar attı. Mart ayı sonunda Çin ve Brezilya, iki ülkenin ticari ve finansal işlemlerini ABD dolarını aracı olarak kullanmak yerine doğrudan Çin yuanı veya Brezilya reali üzerinden gerçekleştirmesine olanak sağlayacak bir anlaşmaya vardı.
Neredeyse aynı zamanda ASEAN, uluslararası para birimlerine bağımlılığı azaltmak için ASEAN ekonomilerinin finansal işlemlerde dolar gibi uluslararası para birimlerini kullanmaktan yerel para birimlerine kademeli olarak geçiş yapmasına yardımcı olma planını duyurdu. Nisan ayı başlarında Hindistan, Malezya ile ikili ticaretin Hint rupileri cinsinden çözülmesine izin veren bir anlaşma imzaladı. Dolarsızlaştırma konusunda artan farkındalık cesaret verici ve ABD'nin dolar hegemonyası gerçekten de uzun vadede ciddi zorluklarla karşı karşıya olsa da, dolarsızlaştırmanın kısa vadede başarılabilecek bir şey olmadığı yadsınamaz. Öngörülebilir gelecekte dolar, dünyada en sık kullanılan para birimi olmaya devam edecek. De-dolarizasyon süreci için bir başka konu da, birçok ülkenin para birimlerinin değerindeki oynaklık göz önüne alındığında, gelişmekte olan piyasa ekonomilerinin dolarizasyondan arındırılmasının finansal piyasalar için risk oluşturabilmesidir. Bu, ülkeler arasında daha düşünceli düzenlemeler ve koordinasyon gerektirir.