Çin Başbakan Yardımcısı Liu He, salı günü Davos'ta yaptığı konuşmada, bu yılki Dünya Ekonomik Forumu'nun teması olan 'Parçalanmış Bir Dünyada İşbirliği' başlığı ile mükemmel bir şekilde örtüşen bir tutum sergiledi. Önde gelen bir ulusal ekonomi politikası danışmanı olan Liu, pek çok Batılı gözlemci tarafından olumlu karşılanan konuşmasında hem Çin'in politika yönelimi konusunda denizaşırı ülkelerdeki kuşkuları gidermeye hem de ülkenin dünyanın geri kalanıyla uyumlu bir etkileşim içinde olma konusundaki kararlılığını yinelemeye çalıştı.
İster bilinçli bir tercih, isterse yanlış anlaşılma sonucu olsun Çin'in onlarca yıllık reform ve dışa açılma sürecinin geriye gittiğini iddia eden kimi argümanlar bulunuyor. Çin Başbakan Yardımcısı Liu He, Davos’taki konuşmasında dinleyicilere tablonun gerçeği yansıtmadığı hakkında güvence verdi. Liu He 'Çok yönlü dışa açılma, Devlet politikasının özü ve ekonomik ilerlemenin temel itici gücüdür. Çin'in ulusal gerçekliği dünyaya açılmanın bir zorunluluk olduğunu göstermektedir, bir menfaat olmadığını.” dedi.
PİYASA ODAKLI REFORMLAR SÜRECEK
Çin'in son ekonomik başarılarından çıkardığı dersleri sıralayan Liu, ekonomik kalkınmaya öncelik verilmesi, piyasa odaklı ekonomik reformların sürdürülmesi, canlı özel sektörün 'şaşmadan' desteklenmesi ve girişimciliğin teşvik edilmesi, dış dünyaya çok yönlü açılıma bağlı kalınması, ülkenin yasalara göre yönetilmesi ve inovasyon odaklı kalkınmanın sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
Çin Başbakan Yardımcısı Liu He Çin'in yurtiçinde piyasa ekonomisi reformlarına devam edeceğini, yurtdışında ise daha fazla uluslararası işbirliği arayışında olacağını vurguladı. Beijing yönetimin ortak refah anlayışının eşit fırsatlar yaratacağının altını çizen Liu He “Bu eşit fırsatların olacağı ancak eşit sonuçların garanti edilmeyeceği anlamına gelmektedir.” diye konuştu. Çin’in içe kapanacağı yönündeki iddiaları “Yabancı yatırımcılar Çin’de memnuniyetle karşılanmaya devam ediyor ve dışa açılan kapı daha da açılacak.” sözleri ile yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Liu, kalkınma yolunun girişimcilerin desteği şekilleneceğini aktardı. Liu konuşmasının devamında dünyanın siyasi ve ekonomik manzarasının köklü değişikliklere uğradığı ve son birkaç yıl içinde çeşitli beklenmedik olayların meydana geldiğini anımsattı. Liu He, günümüz dünyasını bölen genişleyen uçurumları kapatmanın tek yolunun uluslararası iş birliği olduğunu ve bu iş birliğini güçlendirmenin ön koşulunun da karşılıklı anlayış olduğunu söyledi.
Öte yandan devletlere yarar sağlayacak iş birliği yolu açık olmasına rağmen Stratejik güvensizlik büyük ülkeler arasında o kadar derin ve geniş bir alana yayılıyor ki, yaraları sarmak için sadece kelimeler yeterli gelmeyecektir. Daha yakın, daha samimi iletişimin yanı sıra, sözlerle örtüşen eylemler de hatalı algıların ortadan kaldırılmasında kritik öneme sahip olacaktır. Hollanda bu konuda ilk elden bir örnek teşkil edebilir. Hollanda Başbakanı Mark Rutte salı günü Beyaz Saray'ı ziyaret ederek ABD Başkanı Joe Biden ile ABD'nin Çin'e çip üretim teknolojisi ihracatına getirdiği ve Biden yönetiminin Hollanda'nın da uygulamaya koymasını istediği yeni kısıtlamaları görüştü. Görüşme öncesinde Hollanda Ticaret Bakanı Liesje Schreinemacher pazar günü bir televizyon röportajında Çin'den ayrılmanın bir yanılsama olduğunu söyledi. Bu çizgide kalmak, ABD'nin müttefiklerinin bile ABD'nin parçalama amaçlı saldırılarından memnun olmadığı mesajını pekiştirecektir.