Trakya Üniversitesi Doğal Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin çok sayıda binanın yıkımına ve binlerce insanın ölümüne neden olduğunu anımsattı.
Depremden en az hasarla ve kayıpla ayrılmanın yolunun deprem öncesinde alınacak önlemlerden geçtiğini anlatan Kaya, bireysel ve kurumsal tedbirlerin önemine vurgu yaptı.
Türkiye'de depremlerin olmaya devam edeceğini ve bu konuda farkındalığın artırılması gerektiğini dile getiren Kaya, şöyle devam etti:
'Hem bireysel hem kurumsal önlemler olmalı. Kişisel olarak evde ulaşılması kolay bir yerde deprem çantası bulunmalı. Bu çantanın içinde olmazsa olmazların başında su ve konserve gibi yiyecek geliyor. Depreme yönelik olarak aile bireyleri olası bir afette ne yapacakları konusunda önceden konuşmaları gerekiyor. Deprem anında yaşam üçgeni sağlayacak alanlar tespit edilmeli. Yaşam üçgeni, olası bir yıkımda enkazdan sağ çıkmayı sağlayacak bir boşluk oluşturuyor. Bu boşluğu az ezilip, hacmi daha az azalan eşyalar oluşturur. Başımızı ve iç organlarımızı koruyacak şekilde ‘çök-kapan-tutun'u gerçekleştirmeliyiz. Bunun yanı sıra depremin hemen ardından gördük ki, afette ilk müdahaleyi yapacak kişiler bizleriz. Bu anlamda sertifikalı ilk yardım ve arama kurtarma eğitimi almak çok önemli. Gönüllü sayıları artırılmalı ve kurslara katılarak bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı.'
Kaya, yapısı ve üzerine kurulu olduğu zemin özelliklerinin, binanın, depremi ne kadar hasarla atlatacağını belirlediğini ifade etti.
Binaların, gerekli zemin etütleri yapılarak uygun tekniklerle inşa edilmesi gerektiğine dikkati çeken Kaya, mevcut binaların da deprem riskine karşı analiz edilmesi uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Kaya, şunları kaydetti:
'Deprem bilincinin artırılması gerekli. Sık aralıklarla tatbikatlar yapılması çok önemli. İnsanlar alışkanlık haline getirdikleri şeyleri deprem anında daha rahat uygulayabilir. Deprem anında yaşam üçgeni oluşturarak kendimizi korumalıyız. Sarsıntı anında asla asansör veya merdivenlere koşmamak gerekli. O esnada ne olacağını bilemeyiz. Sarsıntıların sakinleşmesinden sonra dışarı çıkılmalı. Dışarı çıkmadan ilk şok atlatıldıktan sonra doğal gaz ve elektriğin kapatılması ve yangın riskinin ortadan kaldırılması gerekli.'
