Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
“Diğer şehirlerimiz gibi Bursa'ya da sık sık geliyoruz. İş dünyamız ve sivil toplum kuruluşlarımızla bir araya gelerek taleplerini dinliyor varsa sıkıntılarını çözüme kavuşturuyoruz. Gençlerimiz, kadınlarımız, çiftçilerimiz ve toplumumuzun diğer kesimleriyle yaptığımız buluşmalarla milletimizle olan gönül bağımızı güçlendiriyoruz. Bursa'yı 3 kez ziyaret ettik. Bursa'ya her gelişimizde tarihi değerde pek çok yatırımı hizmete açtık. Togg'un üretim tesisimizi Bursamızın ve Türkiyemizin hizmetine sunduk. Bursa'ya ve Bursalı kardeşlerimize hizmet etmeyi sürdüreceğiz.
Bursa Sanayi ve Ticaret Odamız köklü geçmişiyle şehrimizin hafızası konumundadır. 28 Şubat zihniyetinin ülkemize verdiği zarara tanık oldular. Size ve milletimize ağır bedeller ödeten tüm bu krizlerle beraber son 20 yılda yakalanan ekonomik ivmeyi de bizzat gördünüz, yaşadınız. Türk ekonomisinin neleri başarabileceğini yakından tecrübe ettiniz.
Hükümetlerin ortalama ömrünün 1,5 yıla bile bulmadığı siyasi atmosferde istikrardan bahsedilemez. AK Parti öncesi eski Türkiye ile yeni Türkiye arasındaki en büyük fark işte budur. Son 20 yılda ülkemizin yazdığı başarı hikayesinin arka planında siyasette güven ve istikrar ortamının kalıcı bir şekilde sağlanmış olması vardır. Türkiye ilk defa orta ve uzun vadeli planlar yapabilme, bunları hayata geçirebilme imkanına kavuşmuştur.
“TÜRKİYE'NİN YILDIZI DAHA ÇOK PARLIYOR”
Bugün dünya enerji ve gıda başta olmak üzere krizleri konuşurken biz ihracatta 254 milyar dolara ulaşmamızı, istihdam oranlarını, turizmde 51 milyonu aşan turist sayımızı, savunmadan enerjiye her alanda yakalanan tarihi başarıları konuşuyoruz. Türkiye'nin yıldızı daha çok parlıyor. Türkiye, kendinden söz ettiriyor. Ülkemizin küresel siyasetteki özgül ağırlığı yaşanan her hadiseyle birlikte daha da artıyor. Türkiye aynı zamanda Afrika'dan Asya'ya tüm mazlum milletlere de ilham kaynağı oluyor.
İHA VE SİHA TEPKİSİ
Bir işletmeyi büyütmek çoğu zaman yıllar, on yıllar alır. Bir beceriksiz idareci elinde iflasa sürüklenmesi aylar sürer. Aynı durum ülke siyaseti için geçerlidir. Ülkemiz ekonomisi için çarpan etkisi yapacak hamlelerin daha emekleme safhasındayken nasıl boğulduğunu pek çok gördük. Şimdi aynı kirli oyun tekrar sahnelenmek istiyor. Savunma Sanayi alanında kopartılan fırtınayı sizler de takip ediyorsunuz. Daha sandıktan bile çıkmadan ülkemizin gurur kaynağı olan projelerini dillerini dolamaya başladılar. Firmalarımızı itibarsızlaştırmaya kalktılar. Attıkları yalanın altında ezilince de masanın diğer ortakları gibi başkalarını suçlamaya gittiler. İHA ve SİHA konusu aslında altılı masanın ülkemizin stratejik yatırımlarına yönelik hazımsızlığının ilk değil, en son örneğidir.
Tüm dünyada başarıyla adından söz ettiren şirketlerimize çete iftirası atmaktan çekinmedi. Üreten, ihracat eden, ülkemize yatırım yapan firmalarımızı açıkça tehdit etti. Yurt dışındaki yatırımcılara ‘Türkiye'ye gelmeyin' diyecek kadar ileri gitti. Pek çok ihanet derecesine varan tehditlerle iş dünyamıza yönelik iftiralarda bulundu. Sanayi ve ticaret odalarımızın önemli bir kısmından maalesef ciddi bir ses yükselmedi. Bu zatın özel sektörü tehdit eden ifadeleriyle ilgili serbest piyasa ekonomici savunucularından da pek eleştiri cümlesi duymadım. Biz siyasetçilerden önce en güçlü tepkiyi iş dünyamızın vermesi gerekirdi. Yıkım masasının son dönemde bürokrasiden savunmaya, ekonomiden güvenliğe kadar tehdit dozunu sürekli arttırmasında bu sessizliğin önemli payının olduğunu düşünüyorum. İş dünyamızı tehdit edenlere, sermaye düşmanlığı yapanlara hak ettikleri cevabı sandıkta vereceğiz. Yabancı ekonomi komiserlerinden medet uman müstemleke sevdalılarının ülkemizi tekrar kriz bataklığına sürüklemesine göz yummayacağız.
İş dünyamızı fütursuzca tehdit edenlere, Türk ekonomisini kötüleyenlere, sermaye düşmanlığı yapanlara hak ettikleri cevabı sandıkta vereceğiz. Bunların tek derdi, iradesi ve özgür karar alma kabiliyeti olmayan güdük bir şahsiyeti millete cumhurbaşkanı adayı olarak kabul ettirmektir. Milletimizin gündeminden tamamen çıkardığımız siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Ülke ve millete dahil hiçbir hayalleri hedefleri yoktur.”
Kaynak: Milliyet