Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti İzmir İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda açıklamalarda bulunuyor.
İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
Büyük ve Güçlü Türkiye’yi de yine sizlerle inşa edeceğiz. Dağlarında açan çiçekleri, sırmaların saçan altın güneşi, uğrunda canlar feda edilen istiklaliyle bu gazi şehir milli mücadelede düşmanı denize döktüğümüz yerdir.
İnşallah büyük ve güçlü Türkiye güneşinin ilk ışıklarının yükseldiği yerde inanıyorum burası olacaktır.
Bu şehrin yerel yönetimden kaynaklı sorunlarına çözüm geliştirmek yerine şahsımızla ve aile fertlerimizle ilgili sürekli yeni iftiralar üretiyor. Bugün bir dava daha kazandım. Sağ olsun o böyle yaptıkça biz de davaları kazanıyoruz. Nihai kararlar da geldikçe uygun olan yerine Bay Kemal’in adına hayır yapıyoruz.
Kendisi daha önce İstanbul milletvekilliği yaptı. Ama oranın da ilçelerini bilemeyecek kadar seçildiği yerden habersizdi. Daha vahimi bu zat bazı şehirlerimize ayrı ülke diyecek, bazı şehirlerimizi başka bölgeler sanacak kadar Türkiye’den de habersiz. Eline ne tutuşturulursa belge diye kürsüde sallayan her seferinde mahkum olduğu halde yalandan ve iftiradan vazgeçmeyen zatın bugüne kadar ne seçildiği şehirlere ne de ülkeye hiçbir hayrı dokunmadı.
Devletteki tek müktesebatı SSK’yı batırmaktan ibarettir. Kasetle geldiği genel başkanlığını korumak dışında ülkenin ve memleketin geleceği adına hiçbir çabasını görmedik. Bu zat şimdi de Cumhurbaşkanlığı peşinde koşuyor. Bunu da çıkıp adam gibi, delikanlıca yapmak yerine tıynetine uygun şekilde sütre gerisinden dolambaçlı yollardan gerçekleştirmeye çalışıyor.
Desteği halkımızdan istemek varken siyasi ikbalini yabancı büyükelçilerin inayetinde arıyor. Cehaletinden kaynaklanan gafları, kurnazlığından mülhem çelişkileriyle de bizleri zaman zaman güldürmüyor, eğlendirmiyor da değil.
Fakat bu da bir yere kadar, ülkenin yönetimine talip olmak, CHP kürsüsünden gece yarılarında sosyal medyada masasının etrafına, altına doldurduğu şürekâsının önünde şaklabanlık yapmaya benzemez. Artık masa etrafında top çevirme, ortaklarını idare etmek adına milleti oyalama devri geride kaldı. Vakit karar verme vakti.”
Bu zata açık bir çağrıda bulundum. Ama kendisi sorularımıza dürüstçe cevap vermek yerine yine topu taca atmaya çalıştı. Biz de çağrımızı Kızılcahamam da tekrar ettik. Şimdi aynı daveti tekrar yapıyorum. Bay Kemal’e diyorum ki artık kaçak dövüşmeyi bırak. Adaylık meselesini daha fazla geçiştiremezsin. Habire seçim tarihi belli olsun diyorsun. İşte söylüyorum seçim önümüzdeki yıl Haziran ayında yapılacak. Kaçacak yerin yok Bay Kemal. Habire Cumhur İttifakı’nın adayı belli olsun diyorsun. Söylüyorum: Cumhur İttifakı’nın adayı Tayyip Erdoğan.
Hadi sen de açıkla adaylığını.
Ürktüğün çekindiğin bir durum varsa onu da çık söyle. Şayet diyet borcundan dolayı birileri seni tehdit ediyorsa bu ülkenin hakimi, savcısı var. Onlar gereğini yapacaktır. Şayet kimliğin nedeniyle birileri abanın altından sopa gösteriyorsa onun da çözümü var. AKP ile Türkiye herkesin eşit yurttaşlığını garanti altına almış bir ülkedir. Senin de yanında dimdik dururuz Bay Kemal.
Ana muhalefet partisinin haklarını üç beş marjinala yedirmeyiz.
Bak bu sefer Bay Kemal nereye kaçacak, hep beraber göreceğiz.”
“(Kılıçdaroğlu’na) Ha bire ‘Seçim tarihi belli olsun’ diyorsun. İşte söylüyorum, seçim önümüzdeki yıl haziran ayının ortasında yapılacak.” diye konuştu.