Çin Komünist Partisi (ÇKP) ve Dünya Partileri Üst Düzey Diyalogu bugün video konferans yoluyla gerçekleştirildi.
ÇKP Merkez Komitesi Genel Sekreteri ve Cumhurbaşkanı Xi Jinping, diyalogun açılış töreninde konuşma yaptı. Teması “Modernleşme Yolu: Partilerin Sorumluluğu” olan diyaloga farklı ülkelerin partileri ve siyasi örgütlerin liderleri katıldı.
Xi, konuşmasında modernleşmenin nihai hedefinin insanın özgür ve kapsamlı gelişmesini gerçekleştirmek olduğunu vurguladı. Siyasi partilerin halkın mutlu yaşama olan arzusunu hedefleyerek, medeniyetin gelişmesine olan talebi karşılaması gerektiğine işaret eden Xi, her partinin maddi refah, siyasi şeffaflık, manevi zenginlik, toplumsal istikrar, temiz çevre hedeflerine kavuşarak modernleşme yoluyla halkın talepleri ve ihtiyaçlarını karşılaması gerektiğini söyledi. Xi, siyasi partilerin çağdaş insanların mutluluğunu artırırken sonraki nesillerin de hak ve menfaatlerini koruyarak insan toplumunun sürdürülebilir gelişmesini hızlandırması gerektiğine işaret etti.
Xi, dünya ülkelerinin geleceği ve kaderinin birbirine sımsıkı bağlandığı günümüzde farklı uygarlıkların hoşgörülü bir şekilde bir arada bulunarak birbirini örnek almalarının insan toplumunun modernleşme sürecinin hızlandırılması ve dünya medeniyetlerinin zenginleştirilmesi için eşi bulunmaz bir öneme sahip olduğunu dile getirdi. Xi, konuşmasında Küresel Uygarlık İnisiyatifi’ni ortaya koydu.
“DÜNYA MEDENİYETLERİNİN ÇEŞİTLİLİĞİNE SAYGI GÖSTERİLMELİDİR”
Xi, dünya medeniyetlerinin çeşitliliğine saygı gösterilmesi ve medeniyetler arasındaki eşitlik, karşılıklı öğrenme, diyalog ve kapsayıcılığına sadık alınmasını teşvik ederek medeniyetler arasındaki iletişim yoluyla yabancılaşmanın giderilmesi, medeniyetler arasındaki karşılıklı öğrenme yoluyla çatışmaların giderilmesi, medeniyetler arasındaki kapsayıcılık yoluyla belli bir medeniyete verilen önceliğin giderilmesi çağrısında bulundu.
Tüm insanlığın ortak değerinin ortaklaşa savunulması gerektiğini vurgulayan Xi, barış, kalkınma, adalet, demokrasi ve özgürlüğün tüm ülkelerin halklarının ortak arayışı olduğunu vurguladı. Xi, geniş bir zihinle farklı medeniyetlerdeki değer kavramının algılanması, kendi değer yargılarının zorla başkalarına dayatılmaması, ideolojik çatışmaya girilmemesi gerektiğini söyledi.
Xi Jinping, medeniyet mirasının aktarılması ve yeniliğine önem verilmesi, her ülkenin tarihinin ve kültürünün çağın değerinin ortaya çıkarılması ve her ülkenin mükemmel geleneksel kültürünün modernleşme sürecinde yaratıcı dönüşümü ve yenilikçi gelişiminin desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
Xi Jinping, uluslararası beşeri-kültürel alışveriş ve iş birliğinin güçlendirilmesi, küresel bir medeniyet diyaloğu ve iş birliği ağının kurulması, iletişim içeriğinin zenginleştirilmesi, iş birliği kanallarının genişletilmesi ve insanlık medeniyetinin kalkınmasının yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
“KÜRESEL SİYASİ PARTİLER ARASI ORTAKLIK GÜÇLENDİRİLMELİDİR”
ÇKP’nin siyasi partiler arası alışverişi ve iş birliğini güçlendirmeye hazır olduğunu dile getiren Xi Jinping, çeşitli ülkelerin siyasi partileri ve siyasi örgütleriyle birlikte ortak fikir ve çıkar noktalarını genişleteceklerini, yeni tip uluslararası ilişkilerin kurulmasına yardımcı olmak için yeni tip siyasi parti ilişkilerinin kurulması ve küresel ortaklıkların derinleştirilmesine yardımcı olmak için küresel siyasi partiler arası ortaklığın güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
“ÇİN TARZI MODERNLEŞME, BARIŞÇIL KALKINMAYI TEŞVİK EDEN DOĞRU BİR YOLDUR”
Xi Jinping, Çin tarzı modernleşmenin Çin’in somut koşullarına dayandırılarak, yabancı ülkelerin de tecrübelerinden faydalanılarak geliştirildiğini, bu modernleşmenin tarih ve kültürleri aktarmanın yanı sıra modern medeniyete de uyum sağladığını belirtti. Hem Çin halkına hem de dünyaya fayda getiren bu modernleşmenin Çin’in ulusal yükselişi geliştirmesi ve insanlığın uyum arayışı için izlenmesi gereken bir yol olduğuna vurgu yaptı.
Xi, ÇKP’nin uluslararası adalet ve hakkaniyetin korunması ve dünya barışı ile istikrarının ilerletilmesi için çabaları sürdüreceğini, Çin modernleşme yolunun sömürgecilik peşinde olmadığını ve bu yolun barışçıl kalkınmayı teşvik eden doğru bir yol olduğunu dile getirdi.
