2021 yılında Çin’de en çok seyirci toplayan 10 filmden sekizi yerli yapımdı ve ilk sırada “Changjin Gölündeki Savaş” yer alıyordu. Bu durum 2022’de de değişmedi ve filmin ikinci bölümü, 4.07 milyar yuanlık geliriyle yıl boyunca Çin sinemalarında en çok seyredilen yapım oldu.
Yönetmen ve yapımcı koltuklarında, Çin sinemasının büyük ustası Chen Kaige ile Hong Kong aksiyon sinemasının ünlü isimleri Tsui Hark ve Dante Lam’i gördüğümüz “Changjin Gölündeki Savaş”, toplam beş buçuk saat uzunluğunda bir üstün-yapım. 200 milyon dolarlık bütçesiyle Çin sinema tarihinin bu en yüksek bütçeli filmi, Çin Komünist Partisi’nin 2021’deki 100. kuruluş yıldönümü kutlamaları kapsamında tasarlanmıştı. Hemen belirteyim ki sinemaseverler için Chen Kaige, Tsui Hark, Dante Lam isimlerini yan yana okumak bile filme dair yüksek garanti almaya yetiyor.
MAO: “AYNI GEMİDEYİZ”
Öykü, 1950’de Kore Savaşı sırasında geçiyor. Lan Xiaolong ve Huang Jianxin tarafından yazılan senaryo, Kore’deki Amerikan ordusunun 38. paralelin kuzeyine sarkması ve Çin toprakları için tehlike oluşturması üzerine harekete geçen Çin Halk Gönüllü Ordusu’nun Kuzey Kore güçlerine yardımı ve emperyalist kuvvetlerle savaşımı çerçevesinde gelişiyor. Öykünün odağında Halk Gönüllü Ordusu’nun 7. Bölüğü’nün komutanı Wu Jianli yer alıyor. Çin’de iç savaşın sona ermesi ve devrimin zafere ulaşmasının ardından yoksul anne babası ve kardeşinin yaşadığı evine dönen genç subay “Savaşlar bitti” demektedir ancak çok kısa bir süre bu kez Kore’de savaşmak üzere görev çağrısı alır. Ele avuca sığmaz küçük kardeşi de kendisini gizlice takip edecek ve orduya katılacaktır.
Çinli askerlerin kendi aralarındaki ilişkileri, şakalaşmaları, tecrübe aktarımlarını, ülkelerine ve düşmana bakış açılarını gerçekçi dokunuşlarla aktaran, savaş ve çatışma sahnelerinin başarısıyla dikkat çeken “Changjin Gölündeki Savaş”, önemli tarihsel figürleri de karşımıza getiriyor. Başkan Mao Zedong, Çin Devrimi’nin muzaffer komutanlarından ve sonradan uzun süre Savunma Bakanı olarak çalışan Peng Dehuai, dünya savaşlarına katılmış olan ve Kore’de Amerikan kuvvetlerinin komutanlığını yapan General Douglas MacArthur, Mao’nun Kore’de ölen oğlu Mao Anying gibi şahsiyetler, filmin gerçekçilik dozunu artırıyorlar. “Koreli dostlarımızla aynı gemideyiz” diyen Mao Zedong’un savaşa katılıp katılmamak konusunda aynı fikirde olduğu Peng Dehuai’ye söyledikleri oldukça net örneğin:
“Ülke yeni kuruldu ve yapılması gereken daha binlerce şey var. Anlık durum açısından, bu savaşta yer almayı gerçekten istemiyorum. Ama geleceğimiz ve ülkemizin huzur içinde on yıllarca hatta yüz yıllarca gelişmesi içinse bu savaşta yer almalıyız. Yabancılar bize tepeden bakıyor. Gurur yalnızca savaş alanında kazanılabilir.”
Mao Zedong’un “Yabancılar bize tepeden bakıyor” deyişinin, Kore Savaşı’nın mümkün olan en kısa sürede bitirileceğine inanan General MacArthur’un küstahlığını içerdiğini de belirteyim.
FARKLI CEPHEDEN BAKMAK
İkinci Dünya Savaşı ya da Kore Savaşı’na ilişkin seyrettiğimiz Hollywood yapımlarını şöyle bir anımsayalım… “Düşman” askerler ardı ardına kırılırken Amerikalı askerler hayli zor ölür ve o anda da adeta dünya yıkılmışçasına bir dram yaşanır. “Changjin Gölündeki Savaş” ise doğal olarak farklı bir bakış açısında sahip ve “meçhul” Amerikan askerlerinin hayatlarını kaybetmeleri konusunda, biz Türk seyircilerin de görsel hafızasını değiştirecek çok sayıda sahne barındırıyor. Yalnızca “seyir alışkanlıklarımızı” değiştiren bu özelliğinin bile filmi oldukça ilginç hale getirdiğini söylemek yeterli olacaktır.
Çekimleri 25 Ekim 2020’de Beijing’de başlayan ve 25 Mayıs 2021’de sona eren filmin Ağustos 2021’de gösterime gireceği ilan edilmiş, ancak Covid-19 salgını nedeniyle gösterim ertelenmişti. Eylül 2021’de Beijing Uluslararası Film Festivali’nin açılış filmi olarak gösterilen “Changjin Gölündeki Savaş”, kısa sayılabilecek bir sürede büyük başarı göstererek Çin’de son iki yıla damga vuran yapım oldu.
Öyleyse, son olarak, birlik komutanının acemi asker Wu Wanli’ye verdiği ilk ders de aklımızda bulunsun:
“Kabuğu kırılmış bir yumurta yenmeye mahkûmdur. Kabuğu ancak içeriden kırarsan bir kartal olabilirsin.”
Tunca Arslan