CGTN / Hamzah Rifaat Hussain
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping İranlı mevkidaşı İbrahim Reisi ile bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmede iki lider de dünya ölçeğindeki ekonomik şok dalgalarını ve güvenlikle ilgili zorlukları birlikte çözme kararlığını ifade etti.
Her iki ülke daha barışçı bir bölge için anlamlı çabalar gösteriyor, çünkü hassas küresel koşullar hegemonyacı tasarılar ve tek kutupluluk tarafından daha da ağırlaştırılmaya devam ediyor. Bunlar dünyanın bölünme siyasetinde uzak durmakta yatan potansiyellerini açığa çıkarmanın ve yoksulluk, tek taraflılık ve toplumsal eşitsizlikler gibi acil zorluklarını ele almanın anahtarlarıdır.
İRAN BÖLGESEL BAĞLANTILILIĞINA ÖNCELİK VERDİ
Xi Jinping görüşmede karışıklıkları ele almanın, toplumsal karışıklıklar, belirsizlikler ve uluslararası sisteme yönelik tehditlerin tanımladığı hızla dönüşen dünya düzeninde hayati olduğunu söyledi. Ama diğer ülkelerin egemen ilişkilerini açıkça müdahale yardım olmaz ve sadece dünyayı böler ve ortak basirete zarar verir. Açıktır ki, İran’a 2015’de imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (JCPOA) nükleer anlaşması konusunda adil olmayan bir şekilde davranıldı. Tahran’a uygulanan yaptırımlar ağırlaştırıldı, Ukrayna krizi İranlıların çektiği zorlukları artırdı. Sonuç olarak, Reisi liderliği Tahran’ın dış politikasının Amerika Birleşik Devletleri (ABD) bir siyasi oyundan yararlanırken JCPOA’ya bağlı olmayacağını açıkladı.
Bu arada, İran bölgesel bağlantılılığına öncelik verdi ve Çin dâhil diğer ülkelerle stratejik ortaklıklar kurdu. Bunlara ek olarak, reisi Cumhurbaşkanlığının ilk haftalarında İran’ın Amerika'nın bölgedeki bölücü dış politika önceliklerinden bağını kesmeye çalıştı. Tahran, Shanghai İş Birliği Örgütü’ne (ŞİO) tam üye olmak istiyor, üyelik statüsü ise 2021’de baymadı ve Özbekistan’ın Semerkant kentinde eylül ortasında yapılacak gelecek ŞİÖ zirvesinde onaylanması bekleniyor.
Özbekistan Dışişleri Bakanı vekili Vladimir Norov İran’ın ŞİO üyesi olarak yükümlülükleri ile ilgili bir mutabakat zaptının bu yıl imzalanacağını teyit etti. Bu memorandum örgütün bölgesel potansiyellerini açığa çıkarmanın yolu olarak düşmanlıkların yokluğunda çok taraflı çerçeveler kurulmasına öncelik veriyor. Buna uygun olarak, Amerika'nın Orta Doğu’daki tarihsel dış politikası sadece bölge ülkeleri arasında bölünmelerde sonuçlandı. Bu da 2022’de normalleşmeye yönelik yeni bir yaklaşımı gerektiriyor. Çin ve İran arasındaki kapsamlı iş birliği planlarının güçlendirilmesine yönelik çaba gösterilirken, İran'da Suudi Arabistan dâhil Arap ülkeleri ile bağlarını onarmak için bir diplomatik atılım devam ediyor. İki ülkenin Dışişleri Bakanları arasında, Irak’ın başkenti Bağdat’ta bir toplantı da organize ediliyor.
ÇİN STRATEJİK BİR ORTAK
ABD’nin çeşitli ara buluculuk çabaları sadece daha bölünmüş bir bölge sonucu verirken, Çin stratejik bir ortak olarak Orta Doğu’nun uzun zamandır devam eden anlaşmazlıklarının dostane ve bağımsız olarak çözülmesini desteklemeye devam ediyor. Bu yüzden, devletlerin insan merkezli ve yabancı müdahalenin olmadığı bir durumda anlamlı bir barışla sonuçlanacak politikalar hazırlamaya çalışması şart.
İran küresel refah ve güvenlik konusunda Çin’in Küresel Güvenlik Girişimi’ni (GSI) ve Küresel Kalkınma Girişimi’ni (GDI) destekledi. GSI küresel güvenlik ikilemini Çin Devlet Konseyi Üyesi ve Savunma Bakanı Wei Fenghe’nin Shangri La Diyaloğu toplantısında belirttiği üzere, tek taraflılığın olmadığı koşullarda bölünemez güvenlik ile çözmeyi amaçlıyor. Aynı şekilde GDI 100’den fazla ülke girişimi desteklediğini ifade ederken 50 başka ülke Beijing'in Birleşmiş Milletler (BM) platformunda kurduğu GDI Dostlar Grubuna katıldığı için büyük bir küresel cazibeye sahip. Barışçıl girişimlerin yanı sıra enerji, altyapı ve ekonomi alanlarındaki iş birliğine bu sarsılmaz bağlılık bölgedeki diğer ülkeler için daha sağlam bir küresel düzen için taklit edecekleri doğru yönelimi belirliyor.
Çin ile İran, “Tek Çin” ilkesini destekleyerek ve gelişmekte olan dünyanın çıkarlarını savunarak, silahlanma, güç oyunları ya da kışkırtmalardan yoksun gerçek endişe alanları üzerine odaklanmak için ortak bir irade sergiliyor. İfade edilen ortak vizyon daha barışçı bir dünya düzeni için doğru bir örnek oluşturuyor.