Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 20. Ulusal Kongresi Ekim ayında Beijing’de yapıldı. Kongre hem Çin hem de dünya için önemliydi. Toplantıda, Çin'i her bakımdan modern sosyalist bir ülkeye dönüştürmek için çok önemli stratejik planlar sunuldu. Çin, son beş yılda bir dizi kilometre taşına doğru önemli ilerleme kaydetti ve bunların hepsinin hem Çin halkı hem de uluslararası toplum için uzun vadeli etkileri olacak.
Son 10 yılda Çin halkının refahı üzerinde muazzam bir etkisi olan üç önemli olay gerçekleşti. Öncelikle, Çin halkı, ÇKP'nin ilk 100. yıl hedefini, ardından Çin’e özgü yeni sosyalizm dönemini benimsedi ve son olarak, Çin liderliğinin kararlılığıyla, Çin ülkedeki aşırı yoksulluğu tamamen ortadan kaldırdı.
ULUSLARARASI TOPLUMDAN ALKIŞ
Uluslararası toplumun çoğunluğu Çin'in başarılarını alkışlıyor ve dünya barışını ilerletme ve ortak bir geleceğe sahip bir topluluk yaratma çabalarını destekliyor. Birçok ülke Çin'in kalkınma planlarından kendi kalkınmaları için dersler çıkarmaya çalışıyor. Bunları akılda tutarak, Çin, BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi'ni hızlandırabilecek ve küresel kalkınma için sinerjiyi teşvik edebilecek Küresel Kalkınma Girişimi'ni tanıttı ve Kuşak ve Yol Girişimi'ni ilerletmeye devam ediyor. Çin, Asya Altyapı Yatırım Bankası'nın kurulmasıyla küresel ekonomik yönetişimi önemli ölçüde geliştirdi. Özellikle Asya ülkeleri, Çin'in gelecekteki sosyal ve ekonomik kalkınmasının küresel istikrarı nasıl artırabileceğini ve küresel kalkınmayı nasıl destekleyebileceğini görmek için yoğun bir şekilde ilgileniyor ve istekli.
Çin'in önümüzdeki yıllarda uygulamaya koyduğu politikalar sadece Çin'in modernleşme yolundaki ilerlemesine rehberlik etmekle kalmayacak, aynı zamanda küresel ekonomik toparlanmayı teşvik etmeye de yardımcı olacaktır. Çin, hem Asya hem de dünyanın geri kalanı üzerinde derin bir etkisi olacak küresel kalkınma için bir model sundu. China Daily gazetesinde yer alan yoruma göre, Çin'in devam eden gelişimi, diğer bölgeler için yeni fırsatlar yaratarak açık bir küresel ekonominin desteklenmesine yardımcı olacak.
ÇİN VE HİNDİSTAN
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, tüm ulusları sürekli olarak insanlık, barış, kalkınma, adalet, adalet, demokrasi ve özgürlük ilkelerini desteklemeye ve kültürlerarası anlayışı teşvik etmeye ve diğer halklarla daha güçlü bağlar kurmaya çağırdı.
Hindistan ve Çin ekonomik ve kültürel olarak iç içe geçmiş durumda ve muazzam genç nüfusları ve bol kaynakları ile iki ülkenin hızlı gelişimi dünyayı kökten değiştirecek. Çin ve Hindistan, pragmatik insandan insana katılım ve karşılıklı kültürler arası anlayışın ortak bir geleceğe sahip bir topluluğun anahtarları olduğu ve her iki ülkenin de benzer modernleşme yollarında olduğu konusunda hemfikir. Çin, şu anda Hindistan'ın en büyük ticaret ortağı durumunda ve gıda ve enerji güvenliği gibi zorluklar her iki ülkenin de öncelikler listesinde ilk sıralarda.
BÖLGESEL REFAHA KATKI
Her iki ülke de küresel etki seviyesine sahip. 1978'den beri Çin ve 1990'dan beri Hindistan, Asya'yı benzeri görülmemiş bir bölgesel refah seviyesine iten önemli ekonomik büyümeler yaşadı. Diğer uluslarla dostluk ve iş birliğinin geliştirilmesi söz konusu olduğunda, Çin ve Hindistan'ın her ikisi de Barış İçinde Bir Arada Yaşamanın Beş İlkesi'ne uyuyor. İki ülke de uluslararası ilişkilere daha adil bir yaklaşım geliştirmeye, karşılıklı saygı, şeffaflık ve iş birliğine dayanan ortaklıkları savunmaya ve çıkarların diğer ülkelerle yakınlaşmasını genişletmeye odaklandılar. Çin, diğer gelişmekte olan ülkelerle dayanışma ve iş birliğini güçlendirmeye ve eşitlik, gerçek sonuçlar, yakınlık ve iyi niyet ilkelerinin rehberliğinde gelişmekte olan dünyanın ortak çıkarlarını korumaya çalışmaktadır. Çin ayrıca daha büyük iyilik ve ortak çıkarlara odaklandı . Çin ve Hindistan'ın politikaları, Asya Yüzyılı'nı ve dünya sistemini şekillendirecektir.
Hindistan ile Çin arasında uygun etkileşimin gelişmesini sağlamak için iki medeniyet arasındaki kültürel ve insandan insana alışverişin temel bileşenlerine ve sağlık, eğitim, turizm ve doğal mirasın korunması gibi çeşitli alanlarda yakınlaşma fırsatlarına bakmak gerekir.
China Daily’nin yorumuna göre, Çin, tüm ülkeler için ortak refah hedefini desteklemektedir ve küresel kalkınmayı ve dayanışmayı teşvik etmek için yeni ve yapıcı öneriler ve kavramlar sunmaya devam edecektir.