Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, ABD’nin Xinjiang konusundaki yalanlarını değerlendirdi. Sözcü Mao ABD’nin açıklamasının Çin’in din politikasına iftiralar yönelttiğini, ideolojik önyargılarla dolu olduğunu ve Çin’in iç işlerine ciddi şekilde müdahale ettiğini belirtti.
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken Uluslararası Dinî Özgürlükler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, geçen yıl Kasım ayında ABD’nin “din özgürlüğünün ciddi şekilde ihlal edildiği” gerekçesiyle ondan fazla ülkeyi özel kaygı duyulan ülkeler listesine aldığını ve bunlar arasında “Çin’in ağırlıklı olarak Müslüman olan Uygur nüfusuna karşı devamlı olarak soykırım girişiminin” dahil edildiğini ifade etti. Mao Ning, bugün düzenlenen basın toplantısında konuyla ilgili soruyu yanıtladı.
Mao Ning, Çin hükümetinin vatandaşların dini inanç özgürlüğünü yasalara uygun olarak koruduğunu ve Çin’deki tüm etnik gruplara mensup olan insanların yasalara uygun olarak dini inanç özgürlüğüne sahip olduğunu yineledi.
Mevcut durumda Çin’de yaklaşık 200 milyon farklı dinlere inanan bulunduğu ve dini görevlilerin sayısının 380 bini aştığı bilgisini veren Mao Ning, sadece Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nde 24 binden fazla cami bulunduğunu aktardı. Sözcü oysa ABD’deki Müslümanların yüzde 75’inin Amerikan toplumunun Müslümanlara karşı davranışlarında ayrımcı olduğunu düşündüklerini ifade etti.
Mao Ning, ABD’nin sorumsuz açıklamalar yapma hakkına sahip olmadığına ve Çin’in sözde soykırımının ABD’nin uydurduğu asırlık bir yalan olduğuna dikkati çekti.
Mao Ning, şu an Xinjiang’ın sosyal istikrara, ekonomik kalkınmaya, etnik grupların da birliğe ve dini uyuma kavuştuğunu, insanların geçim kaynaklarının iyileştirildiğini ve Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nin kuruluşundan bu yana geçen 60 yıldan fazla sürede bölgenin ekonomik hacminin 160 kat arttığını ve Uygur nüfusun 2,2 milyondan 12 milyona ve ortalama yaşam süresinin ise 30 yıldan 74,7 yıla yükseldiğini anlattı.
Mao Ning, ABD’nin bu nesnel gerçekleri görmezden geldiğini ve sırf Çin’i kontrol altına almak için Xinjiang konusunu kışkırttığını ve Xinjiang ile ilgili yalanları ve safsataları defalarca abarttığını vurguladı.
Mao Ning, ABD’yi gerçeklere saygı duymaya ve sözde insan hakları, din ve etnik meseleleri Çin’in gelişimini engellemek ve Çin’in iç işlerine karışmak için kullanmayı bırakmaya çağırdıklarını belirtti.
