Dünya Bankası, “Küresel Durgunluk Yakın mı?' başlıklı yeni raporuna 2023'te küresel resesyon riski arttığını duyurdu. Merkez bankalarının faiz oranlarını aynı anda yükselttiği kaydedilen rapora göre faiz artışları enflasyonu salgın öncesi seviyelere geri getirmek için yeterli olmayabilir. Raporda; 2023'te küresel bir durgunluğa ve yükselen piyasalar ile gelişmekte olan ekonomilerde kalıcı zarar verecek bir dizi finansal krize doğru ilerliyor olabilir.' değerlendirmesi yapıldı.
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) ise tüketici fiyat endeksinin beklentileri aşarak yıllık yüzde 8,3 artması nedeniyle ABD Merkez Bankası’nın Eylül'de 100 baz puan faiz artıracağı yönünde tahminler yapılıyor.
Arz kaynaklı enflasyonu geriletmek için faiz kartının doğru bir enstrüman olmadığını savunan Doç. Dr. Cüneyt Dirican, “Jumbo faiz artışı eğer 100 baz puan gelirse ABD ekonomisinde üçüncü dönem daralmayı da göreceğiz.” dedi. Günün sonunda resesyon (durgunluk) kaçınılmaz.” yorumunu yaptı.
“ABD Merkez Bankası'nın (FED) da Avrupa Merkez Bankası’nın da en büyük ihraç kalemleri küresel enflasyon enflasyon. Enflasyon ihraç ediyorlar. Küresel rezerv paranın yanlış politikaları.” diyen Dirican, küresel çapta “ani duruş riski”ne dikkat çeken analizlerin arttığını dile getirdi.
CRI Türk’te Mehmet Kıvanç’ın hazırlayıp sunduğu Manşet programına katılan İstanbul Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cüneyt Dirican, resesyon, stagflasyon, likidite krizi gibi bir dizi riskin ABD ve Avrupa Birliği’nin (AB) aldığı yanlış kararlar yüzünden büyüdüğüne işaret etti.
Dirican, “Deflasyon aslında normal senaryoda iyi bir şey. Nedir O? Enflasyonun yani fiyatlar genel seviyesinin düşmesi. Ancak bunu bu kadar hızlı yaparsan faiz artışlarıyla kamyonu duvara çakarsın. Ani duruş seni küresel likidite krizine götürür.” diye ekledi.
Mayıs ayında büyük olasılıkla yüzde 25 civarı bir enflasyonla Türkiye’nin girmesini beklediğini kaydeden Dirican, şartlarda olağanüstü değişiklik olmazsa beklentisinin bu yönde olduğunu kaydetti. Yıl sonu için en sıkıntılı kalemin en az enflasyon kadar önemli olan cari açık olduğunu kaydeden Dirican, “Eğer petrol fiyatı düşük kalmaya devam eder ve doğal gazı ucuza alırsak biz nispeten bütün küreseldeki sıkıntılara rağmen bu kışı teğet geçerek atlatabiliriz. Ama cari açık 50 milyar dolara yakın bir yerde kapatır. AB pazarındaki ihracatla ilgili veya diğer gelişmeler önümüzü net görmemizi sağlar. Enflasyonda baz etkisinin de katkısıyla biz hızlı bir şekilde geri çekilmeyi yaşayabiliriz. Bıçak sırtı bir yerdeyiz. Eğer ki bu kış fırtınanın gözünü teğet geçebilirsek önümüzdeki sene biraz daha ferahlamayı göreceğiz. Ama bu bütün her şeyin bir anda düzeleceği şeklinde algılanmamalı.” ifadelerini kullandı.