'Bozkırın tezenesi' 1938 yılında Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesinde dünyaya geldi. Halk müziği ile yaşayan bir ailenin üyesiydi.
Neşet Ertaş, çocukluğunda okula gidemedi ve herhangi bir müzik eğitimi almadı. Ancak halk ozanı olma yolculuğu o yaşlarda başladı.
ANADOLU İNSANINI TÜRKÜLERLE ANLATTI
Müzik serüvenine, babası Muharrrem Ertaş'ın yanında gittiği düğünlerde saz çalarak adım attı.
1957'de 'Neden garip garip ötersin bülbül' adlı ilk plağı ile adını duyurmaya başladı.
Mütevazı kişiliği ve samimiyeti ile bir sanatçıdan fazlasıydı.
MİLYONLARIN KALBİNİ FETHETTİ
Yalnızca sazın ve sözün üstadı değildi. Abdallar diyarı Kırşehir'de yaşamının pek çok farklı durağı oldu. İlhamını hep hayatın içinden, yaşanmışlıklarından aldı.
Hayatı anlatan türküleri ile bazen hüzünlendirdi, bazen de neşelendirdi. Dinleyenler, türkülerinde kendi hayatından bir kesit buldu. Bozlakları çok ağır, neşesi bile biraz hüzünlüydü.
MÜTEVAZI KİŞİLİĞİYLE GÖNÜLLERİ KAZANDI
Aşkı hep dillere destan oldu.Tıpkı Mecnun'un olduğu gibi, onun da bir Leyla'sı vardı. Aşkını da küskünlüklerini de hep türküleriyle dile getirdi.
Sazının tellerine vurdu, eşi Leyla Ertaş'a duygularını hep sanatıyla anlattı.
400 PLAK VE BİRÇOK KASETE İMZA ATTI.
Yaşamı boyunca yaklaşık 400 plak, birçok kaset ve 'long play'e imza atan Ertaş, 25 Eylül 2012'de prostat kanserine yenik düşerek, İzmir'de 74 yaşında vefat etti.
Babası Muharrem Ertaş'la Kırşehir'de bir de anıtı bulunan usta sanatçının hayatı ve eserleri, Prof. Dr. Erol Parlak tarafından iki ciltlik bir kitap halinde yayımlandı.
Ertaş, kaleme aldığı 'Zahidem' türküsünün hikayesini bir röportajında, 'Biz dedelerimizden beri düğünlerde çalıp söyleriz. 13-14 yaşındayken bizim Kırşehir'in Çiçekdağı kazasının bir köyündeki düğünde elime bir şiir yazılı kağıt verdiler. Sonradan öğrendiğime göre öksüz bir çocuk yazmış bu şiiri. Bu öksüz çocuğu bir aile evine almış, o da o evin kızına aşık olmuş. Kızın adı Zahide imiş. Çocuk askere gidince kızı başkasına vermişler. Ben bu dörtlükleri düzelttim. 45 yıl önce plağa okudum.' ifadeleriyle anlatmıştı.
Usta isim, 'Neredesin Sen?'in hikayesi hakkında ise şunları ifade etmişti:
'1960'lı yıllarda TRT sanatçılarıyla Almanya'ya gitmiştim. Otomobilim vardı ama ne ehliyetim vardı ne de kullanmayı biliyordum. Bazıları dönünce mecburen ben kullandım otomobili. Dönüşte kaza yaptık. Beni ceza evine koydular. Üç ay hapis yattım. Kağıt-kalem de vermiyorlardı. Bu türkünün sözlerini sigara kağıtlarının üzerine kibrit çöpünün barutlu kısmını tükürükle ıslatarak yazdım.'
Türkülerinde yoğunlukla aşk temasını ele alan sanatçının bazı albümleri şöyle:
'Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde', 'Kendim Ettim Kendim Buldum', 'Kibar Kız', 'Gel Gayri Gel', 'Türküler Yolcu', 'Gitme Leylam', 'Kova Kova İndirdiler Yazıya', 'Seher Vakti', 'Polis Lojmanları', 'Benim Yurdum', 'Gönül Yarası', 'Zülüf Dökülmüş Yüze', 'Zahidem', 'Gönül Dağı', 'Ölmeyen Türküler 2', 'Ölmeyen Türküler 3', 'Sazlı Sözlü Oyun Havaları', 'Niye Çattın Kaşlarını', 'Yar Gönlünü Bilenlere', 'Garibin Dünyada Yüzü Gülemez', 'Altın Ezgiler', 'Gurban Olduğum', 'Ağla Sazım', 'Hata Benim', 'Mühür Gözlüm.'