Moskova, Rus petrolüne yönelik fiyat sınırına karşı muhalefetini dile getirdi ve fiyat sınırını savunan Avrupa ülkelerinin petrol arzının askıya alınmasıyla karşı karşıya kalabileceğini açıkladı. Kremlin'in tavizsiz duruşu, Cuma günü G7 ülkeleri ve Avustralya'nın, Rusya’nın denizden taşınan ham petrolüne varil başına 60 dolarlık bir sınır koymada Avrupa Birliği’ne (AB) katılma duyurusunun hemen ardından geldi.
Fiyat tavanının, Avrupa'nın piyasa dışı uygulamayı politik doğruluğunu göstermek için propagandaya dönüştürme planlarının bir göstergesi olduğunu söyleyen uzmanlar, Batı'nın indirimli Rus petrolü ile küresel enerji arzına dengeleyici olarak hizmet ettiği iddia edilen sınır etrafındaki yutturmacasına karşı çıktıklarını söyledi. Uzmanlar, fiyat sınırının ardından çürük bir senaryonun, sonunda AB'ye bumerang gibi dönen ve bloğun ekonomik sıkıntılarını artıran petrol fiyatlarında olası bir artış olabileceğini belirttiler.
PETROL GÜREŞİ
Rusya, fiyat farkı konusunda neredeyse hiçbir zemin oluşturmadı, ancak organize edilen hareket açıkça Rusya'nın maliyesini hedef alıyor. Fiyat Sınırı Koalisyonu'nun mevcut üyeleri olarak G7 ve Avustralya, Cuma günü AB üyesi devletlerin oybirliğiyle aldığı bir karar doğrultusunda fiyat sınırı üzerinde anlaştı. Fiyat sınırının çok kısa bir süre içinde yürürlüğe girmesi planlanıyor.
Çin Sosyal Bilimler Akademisi (CASS) Rusya, Doğu Avrupa ve Orta Asya Çalışmaları Enstitüsü'nde yardımcı araştırma görevlisi olan Zhang Hong Global Times'ın sorularını yanıtlarken, Rusya’nın enerji ihracatının fiyatlandırma gücünü kaybetmek istemediği ve fiyatlandırma gücünün ekonomik egemenliğin temel içeriklerinden biri olduğu için diplomatik düzeyde kesinlikle kararlı karşı önlemler alacağı görüşünü dile getirdi. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov cumartesi günü Rus haber ajansı TASS’a “Durumu değerlendiriyoruz. Böyle bir sınırlama için bazı hazırlıklar yapıldı. Fiyat sınırını kabul etmeyeceğiz ve değerlendirme bittikten sonra çalışmanın nasıl organize edileceğini size bildireceğiz” diye konuştu.
Rusya'nın Viyana'daki Uluslararası Örgütler Daimi Temsilcisi Mihail Ulyanov aynı gün Telegram'da, 'Moskova, piyasa karşıtı bir fiyat sınırını destekleyen ülkelere petrol tedarik etmeyeceğini açıkça belirtti' diye yazdı. TASS, Ulyanov’un 'Bu yıldan itibaren, Avrupa Rus petrolü olmadan yaşayacak' diye yazdığını bildirdi. İlginç bir şekilde, Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev tarafından yayınlandığı bildirilen bir fotoğraf, sosyal medyada dolaşıyor ve Avrupa'yı fiyat sınırının soğuk etkileri konusunda alaycı bir şekilde uyarıyor.
HEDEF EKONOMİK VE ASKERİ
Uzmanlar, ham petrol fiyatlarının sınırlandırılmasının, Rus ekonomisini ve mevcut askeri operasyonlarını sürdürülemez hale getirmek için Rusya'nın enerji gelirlerini kesmeyi amaçlayan yaptırımların bir parçası olduğunu ifade ediyor. Fiyat sınırının Rusya ile AB arasındaki doğrudan petrol ticareti üzerindeki etkisi önemsiz. Çinli uzman Zhang, bunun nedeninin iki taraf arasındaki doğrudan ticaretin neredeyse askıya alınmasını ve Batı'nın esas olarak Rusya'nın petrol ihracatını ve üçüncü taraflarla fiyat müzakerelerini etkilemeyi amaçladığı görüşünde. Bu adımı Batı'nın siyasi doğruluğunu sergileme girişimi olarak değerlendiren Zhang, fiyatın bölgedeki bazı ülkeler tarafından daha önce talep edilen 30 dolara düşmesi durumunda, Rusya'nın üretimi azaltabileceğini ve bunun da küresel ham petrol fiyatlarında bir artışa yol açacağını vurguladı.
AVRUPA DAHA FAZLA SIKINTI ÇEKECEK
Fiyat sınırının temel amacı, Rusya'nın petrol ihraç etme kabiliyetini ve dolayısıyla enerji ihracat gelirlerine erişimini sınırlamak. Doğu Çin Normal Üniversitesi Rus Çalışmaları Merkezi'nden yardımcı araştırma görevlisi Cui Heng, fiyat sınırı kararı sonrasında alternatif pazar aramak zorunda kalan Avrupa’da enflasyonun daha da yükselebileceği uyarısında bulundu. Çinli uzman, “Avrupa zaten enerji konusunda bölünmüş durumda ve birçok ülke Rusya'nın petrolünü ithal etme yasaklarından muafiyet istedi. Sonuç olarak, fiyat sınırı şüphesiz hem Rusya hem de Avrupa için bir kaybet-kaybet durumudur ve Rusya'nın enerji ihracatının Avrupasızlaşması da kesindir.” diye konuştu.
Xiamen Üniversitesi Çin Enerji Ekonomisi Araştırma Merkezi müdürü Lin Boqiang, Rus ekonomisi üzerindeki baskıya karşı Moskova yönetiminin zorunlu indirimlere teslim olma ihtimalinin düşük olduğunu dile getirdi. Lin, Global Times'a verdiği demeçte, “Ham petrolü kanalize etmek için boru hattı altyapısının eksikliğini hesaba katan Rusya’nın fiyat sınırının yetki alanlarının dışındaki alıcıları tespit etmekte zorlanabileceği, ancak Rus ham petrolü için yeterince erişilebilir olan Avrupa'nın benzer bir ikilemle karşı karşıya olduğu” değerlendirmesini yaptı. Hazır petrol taşıma kanalları olmadan, AB'nin ABD'den ve diğer kaynaklardan petrol ithalatını artırmaya zorlanacağını da ifade eden Lin, kıtanın kısa vadede petrol fiyatlarındaki artışla neredeyse sakat kalacağını görüşünde.
DİPLOMATİK PROPAGANDA
Rusya Enerji Geliştirme Merkezi başkanı Kirill Melnikov TASS haber ajansına yaptığı açıklamada 'Sınır seviyesi kendi başına önemsiz, çünkü Rus şirketleri zaten altında petrol satmayacaklar. Buna göre, Rus petrolünün Avrupalı nakliye ve sigorta şirketleri aracılığıyla tedariki kesintiye uğrayacak ve bu da Rusya'nın ihracatını Aralık ve Ocak aylarında günde 1-1,5 milyon varil azaltabilir. Bu muhtemelen varil başına 100 doların üzerinde bir fiyat artışına yol açacak .' diye konuştu.
Uzmanlar, beklenen bir petrol fiyat artışının kaçınılmaz olarak dünya genelinde kötüleşen enflasyon manzarasındaki sıkıntılara katkıda bulunmasına rağmen, on yıllardır rekor fiyat seviyelerinin musallat olduğu AB'nin en ağır yükü taşıyacağı görüşünü savunuyor. Lin’e göre, Avrupa enerji fiyatları üzerinde yatıştırıcı bir etki öngörmek yerine, kendisini daha pahalı enerji faturalarına ve dolayısıyla ABD'nin devam eden faiz artırımları döngüsünün ortasında ekonomisi üzerinde dayanılmaz bir sürüklenmeye hazırlamalıdır. Aynı zamanda, uzmanlar başka bir olasılık daha öngörüyor:
“Suudi Arabistan ve Rusya liderliğindeki OPEC + ittifakı, uluslararası petrol fiyatlarının istikrarını korumak için ılımlı üretim kesintileri konusunda bir fikir birliğine varabilir.” Zhang, “Böyle bir pozitiflik, Batı'nın fiyat sınırı anlaşmasının istenen etkiye sahip olmamasını doğrudan sağlayacak, sadece diplomatik bir propaganda olacak” dedi.