CGTN / Emilia Fernandez
Ağustos ayı Amerikan askeri birliklerinin Afganistan'dan aşağılayıcı bir şekilde çekilmesinin birinci yıl dönümüydü. Washington'ın 20 yıllık askeri işgali Afganistan'ı belirsizliklerle yüklü bir kaosa sürükledi.
Çin komşusunu açık kollarla bağrına bastığında Afganistan, Batı dünyasından izole edilmişti. Buna uygun olarak, Beijing'in savaşın yıktığı Afganistan'ı yeniden inşa etmesinin değerlendirilmesinin tam zamanı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) liderliğindeki savaş Afgan ekonomisini yıktı ve onu büyük ölçüde yabancı yardıma bağımlı halde bıraktı. Taliban'ın geçen yıl geçici bir hükümet kurmasından sonra, Beijing Kabil’e 37 milyon dolarlık bir insani yardım yapma planını açıkladı ve bu çoktan verildi. Çin ayrıca depremin vurduğu Afganistan'a 7,5 milyon dolar daha verdi ve Kabil ile felaket yönetimi ve önlenmesi konusunda iş birliği yapacak. Çin’in Afganistan'a ekonomik yardımı ABD ordusunun yarattığı yıkımı gideriyor.
ÇİN’İN AFGANİSTAN'A EKONOMİK YARDIMI ABD ORDUSUNUN YARATTIĞI YIKIMI GİDERİYOR
Afgan ekonomisi ülkeye ABD'nin koyduğu haksız yaptırımlardan çok kötü etkilendi. Afganistan'ın mevcut hükümeti, iktidara geldikten sonra yabancı dostlarından yardım alarak yaptırımların vurduğu ekonomiyi canlandırmaya çalışıyor. Beijing, Afganistan'ı zorluklardan çıkarmak için Çin'e ihraç edilen Afgan ürünlerine yüzde 98 gümrük indirimi başlattı. Bu tür hareketler ülkenin savaşın sarstığı ekonomisini yabancı para akışını artırarak ve ticaret açığını azaltarak yeniden inşasına yardımcı olabilir.
ABD ile Batı kendi vatandaşlarını Covid-19’a karşı aşılarken, aşı stoklarken ve etki alanlarını genişletmek için diplomatik bir araç olarak kullanmayı planlarken, Beijing ülkede yaptığı aşılarla birçok yoksul ülkeye yardım elini uzattı. Çin, Afganistan'a milyonlarca doz aşı ve diğer tıbbi malzeme bağışladı. Sonuç olarak, Çin’in bağışladığı Covid-19 aşıları ülkenin salgına karşı mücadelesine ve salgının yarattığı kritik durumun aşılmasına yardım etti.
BEIJING'İN KABİL POLİTİKASI
Denize sınır olmayan Afganistan'ın bölgesel bağlantılığa katılmasını sağlamak ve “Asya'nın kalbi” haline gelme potansiyelini gerçekleştirmesi için Beijing, Kuşak ve Yol İnisiyatifi kurmakta Pakistan ile Afganistan'la üçlü iş birliği mekanizmasını yeniden başlatmayı ve Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nu (CPEC) Afganistan'a genişletmeyi önerdi. Bu multimilyar dolarlık proje katılımcı ülkelere somut faydalar sağlayabilir ve özellikle savaşın yıktığı Afganistan'a ekonomisini, bu bölge için büyük bir transit ve ticaret merkezine dönüştürerek yeniden kurmasına yardım edebilir. Buna ek olarak, Afganistan ile “Çam Fıstığı Hava Koridoru” sadece kilit bir ulaştırma rotası olarak değil, ayrıca Çin’in Afgan çiftçilere yardımının sembolü olarak kullanıldı.
Soru şu: ABD ve Batılı müttefikleri kendi görevlerini yerine getirmekte başarısız olurken, Çin nasıl Afganistan'ın iyi halkına nefes alma imkânları verebildi? Farklılık Beijing'in Kabil’e karşı politikasında, yani “Üç Saygı” ve “Üç Asla”da yatıyor.
ÇİN, AFGANİSTAN KONUSUNDA ARA BULUCU ROL OYNUYOR
Çin, Afganistan'ın bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve egemenliğine, dini inançları ile geleneklerine ve Afganistan'ın bağımsızca yaptığı tercihlere saydı duydu. Ek olarak, Çin asla iç işlerine karışmadı, asla etki alanını genişletmedi ve asla yakın komşular olmasına rağmen Afganistan'da bencil çıkarlarının peşine düşmedi. Bu arada, Çin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) bir toplantısında, özellikle Biden’ın Afganistan merkez bankasının 7 milyar dolarlık varlıklarını dondurma kararından sonra, Afganistan'ın yurt dışındaki bütün varlıklarının koşulsuz olarak kendisine geri verilmesini istedi.
Çin-Afganistan dostça ilişkilerinin kökeni, iki ülkenin antik İpek Yolu ile bağlandığı zamana, Han hanedanı dönemine kadar geri gider. Bu bağ Afganistan'daki Sovyet ve ABD işgali ile kısa süre kesildi. ABD'nin başlattığı Afgan savaşı sırasında, Çin Afganları milyonlarca dolar bağış yaptı. Washington geçen Ağustos’ta birden bire ordusunu Afganistan'dan çekerken Çin, Kabil ile ilişkilerini düzenli olarak artırmaya başladı. Eğer Çin’in geçen yıl Afganistan'daki rolü incelenirse, Çin, “Beş Barış içinde Bir arada Yaşama İlkesi” ve iş birliğine dayalı Afganistan'la geleneksel ilişkilerini yeniden başlamak istiyor.
Beijing, Afganistan konusunda büyük güçler arasında ara bulucu olarak hayati bir rol oynuyor. Çin, Afganistan'ın mevcut altyapısını bir üst düzeye çıkarmak, sosyoekonomik gelişmeyi güçlendirmek, Afganların bağımsızlığın gerçek meyvelerini gerçekleştirmesine yardım etmek ve Kabil’e kendi geleceğini yazacak bir efendi haline gelmesine yardımcı olmak istedi.