“İş birliği ve istişare her zaman çatışma ve bölünmeye galip gelmeli.” Bu hafta Çin ve Fransa tarafından ortaklaşa gönderilen bu açık mesaj, bugünün dünyasına daha fazla kesinlik kazandırmaya yardımcı olmalıdır.
Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Dış İlişkiler Komisyonu Ofisi Direktörü Wang Yi ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Diplomatik Danışmanı Emmanuel Bonne pazartesi günü yaptıkları telefon görüşmesinde karşılıklı bağları ve çok taraflılık ruhu çerçevesinde ilerlemeye yönelik ortak taahhüdü desteklediler.
Karşılıklı çabaları sayesinde, Çin-Fransa bağları, hem ikili hem de çok taraflı cephelerde istikrarlı ve sağlıklı iş birliğini sürdürmek için farklı sosyal ve siyasi geçmişlere sahip ülkeler için iyi bir örnek oluşturarak, zamanın testinden geçti.
FRANSA ÖNCÜ ROL OYNAYABİLİR
Beijing ve Paris, stratejik karşılıklı güveni sürekli olarak derinleştirdiler ve sık sık üst düzey istişareler yoluyla kapsamlı stratejik ortaklıklarını pekiştirdiler. Taraflar yeni işbirliği alanlarına girmek ve karşılıklı çıkarlarını daha da genişletmek için çok umutlular.
Avrupa Birliği'nin önde gelen üyelerinden biri olarak Fransa, AB ile Çin arasındaki pragmatik iş birliğine yeni bir ivme kazandırmakta da önemli bir rol oynayabilir. Bu yıl, Çin-AB kapsamlı stratejik ortaklığının 20. yıldönümü. Ancak Washington'un Ukrayna'daki çatışmanın tetiklediği Avrupa ülkelerinin artan güvenlik endişelerini manipüle etmesi sonucunda AB Çin ilişkileri kötüye gitti.
AVRUPA, ABD’NİN NİYETİNİ ANLAMALI
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yönetimi, Rusya ile Ukrayna arasındaki düşmanlıkları başarıyla kışkırttığından beri, AB'nin ABD ile daha yakın olan güvenlik uyumunu Çin'i kontrol altına almak için de fırsat olarak kullanmaya çalıştı. Buna karşın Washington, AB'nin ekonomik çıkarlarını hiçe saydığını gösterdiği için Avrupalılar bunun bir istismar siyaseti olduğunu anlamalıdır.
AB üyeleri, ABD'nin müttefiklerinin zararına da olsa, her ne pahasına olursa olsun küresel üstünlüğünü sürdürmeye ve küresel liderliğini sağlamlaştırmaya kararlı olduğu gerçeğini kabul etmelidir. ABD baskısı ve zorlaması altında AB, Çin ile olan bağlarında bloğun mevcut ekonomik sıkıntılarını yalnızca şiddetlendirecek olan bir gerileme görüyor.
Çin ve Fransa, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri olarak öne çıkıyor. Beijing ve Paris’in çok taraflılığı desteklemesi, Soğuk Savaş zihniyetine ve blok siyasetine karşı çıkmaları gerekiyor. İki ülke insanlığın karşı karşıya olduğu birçok acil sorunu ele almak için gerekli olan uyumlu eylemlerin desteklenmesine de yardımcı olabilir.