Enerji krizini yorumlayan Doç. Dr. Cüneyt Dirican, Avrupa Birliği’nin (AB) bir enerji topluluğu olarak kuruluş temellerinin atıldığını ancak bugün ekonomisi için gerekli olan enerjiyi sağlayamayacak noktaya geldiğini ifade etti.
CRI Türk’te Mehmet Kıvanç’ın hazırlayıp sunduğu Manşet programıma konuk olan Doç. Dr. Cüneyt Dirican, AB’nin enerjisiz kalması durumunu “çöküş” olarak tanımladı. Dirican, ticaret, tedarik zinciri, enerji ve gıdada şiddetlenen küresel rekabetin AB’nin temelden sorgulanmasını beraberinde getirebileceğine işaret etti:
“AB’nin kökünden sarsılacağı veya sorgulanacağı bir döneme gidiyoruz demektir. Euro’nun çıkış amacı ne? Dolar karşısında kuvvetli bir para birimi oluşturmak ve rekabette yer alabilmek. Geldiğimiz noktada parite birin altına düştüyse AB kendini kurtarmak için Normandiya Çıkarması gibi ABD’ye bağımlı kalmak zorundaysa bir taraftan enerji de yoksa o zaman ‘AB’nin bir anlamı kalıyor mu?’ noktasına geliyor bu iş.”
“ARZ KRİZİ FAİZLE ÇÖZÜLMEZ”
Avrupa Merkez Bankası’nın faiz artırma kararını da değerlendiren Dirican, faiz enstrümanının belirli şartlar altında etkili olabileceğine işaret etti. Bugün yaşanan arz krizini ise faiz kartını çekerek çözmenin mümkün olmadığını belirtti. Dünyanın önde gelen iktisatçılarının da faiz artışının tedarik zinciri sorunlarını çözmeyeceğini dile getirdiğini aktaran Dirican, bu faiz artışlarının resesyonun (durgunluk) teyidi olduğunu dile getirdi.
“BU KIŞ ÇOK PARLAK DEĞİL”
Gelişmelerin “küresel likidite krizine” yol açma olasılığı olduğunu belirten Dirican, “Bu kış çok parlak geçmeyecek. Taht oyunlarında sıkıntılı bir dönemeçteyiz.” dedi. Küresel belirsizliğin uzun vadeye yayılma riskine de değinen Dirican, bu dönemde gıda arz güvenliğine sahip olmanın çok önemli olacağını belirtti. Enflasyonu çözemediği takdirde Türkiye’nin bu sıkıntılardan payını alacağını kaydeden Dirican, enflasyonla mücadelede başarı kazanılması durumunda ise küresel sorunların Türkiye’yi teğet geçebileceğini not etti.