CRI Türk Dış Haberler Servisi
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Pasifik bölgesinde erozyona uğrayan hegemonyasını tesis etmek için tekrar harekete geçti. ABD ve 14 Pasifik Adası'nın eylül ayının sonundaki iki günlük buluşmasının taraflar ortak bildiriye imza attı. Washington yönetimi deklarasyona dair yayımladığı açıklamada Pasifik adalarının “öncelikli dış politika” olarak belirlendiğini ve bölgeye 1,25 milyar dolarlık yatırım yapılacağını ilan etti. Yatırımların balıkçılık ve altyapı sektöründen, ekonomik büyüme iklim değişikliği ve Covid-19 ile mücadeleye kadar geniş bir alanı kapsayacağı düşünülüyor.
ABD yardımlarının Fiji’de ve Papua Yeni Gine’de 12 ay içinde açılacak USAID eliyle dağıtılacağı medyada yer alan bilgiler arasında. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Danışmanı bu zirvenin benzerlerinden farklı olduğunu iddia ederek “Amaç sadece Pasifik liderlerini dinlemek değil aynı zamanda masaya muazzam kaynaklar koymaktır.” dedi.
BÖLGEYE YARDIM MI ÇİN’E YANIT MI?
ABD, Pasifik stratejisi içinde bölgedeki diplomatik misyonların da genişleteceğini açıkladı. Yeni Zelanda ile ilişkili ancak devlet statüsünde kabul edilen Cook Adası ve Niue’yi resmi olarak tanınırken, Eski Fiji Büyükelçisi Frankie Reed ise Pasifik Adaları Forumu’nun temsilcisi olarak atadı. Beyaz Saray “Pasifik liderleri diplomatik varlığın genişletilmesi, kalkınma angajmanın artırılması ve haklar arasındaki bağlar da dâhil olmak üzere ABD’nin bölgeye dair angajmanını güçlendirmesinden memnuniyet duyuyor.” ifadesini kullandı.
ABD’nin güvenlik alanında ise Fiji’ye lojistik destek sağlarken, Papua Yeni Gine ile yeni bir anlaşma istediği biliniyor. Washington yönetiminin açık denizlerde seyir seferi serbestliğini vurgulaması açık denizlere savaş gemisi gönderme isteği olarak yorumlanırken, uzmanlar Çin faktörüne dikkat çekiyor. Zira İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bölgeyi görmezden gelen Washington yönetimi, Çin’in mayıs ayında 10 Pasifik Adası ile imzaladığı anlaşmanın ardından harekete geçti.
ABD HANGİ AMAÇLA YARDIM EDİYOR?
Washington yönetiminin Pasifik Adaları çevresinde attığı adımların ne derece başarılı olacağı ise tartışmalı. Avustralya’nın ABC sitesine konuşan Griffith Asia Enstitüsü’nden Tess Newton Cain ABD’nin yerel önceliklere odaklanmadığı takdirde projenin başarısızlığa uğrayabileceği öngörüsünde bulunurken, Çin’in Global Times gazetesi ise “yardımların maliyetini” gündeme getirdi. Washington yönetiminin bölgeyi “arka bahçesi” olarak görme eğiliminin altını çizen gazete bu bağlamda şu satırlara yer verdi:
“Washington gerçekten vaatlerini yerine getirebilirse bu iyi olur. Buna karşın, geçmiş deneyimlere bakarak ABD’nin verdiği sözleri yerine getirme konusundaki uluslararası sicili çok kötü. Dikkate değer olan bir başka husus ise ABD yardımlarının her zaman bir koşula bağlı olmasıdır. ABD’nin kendi stratejik amacı var. Son yıllarda Çin ve Pasifik ülkeleri arasındaki karşılıklı yarara dayanan iş birliğinin hızla gelişmesi, ABD’nin başının belası oldu ve bunu ortadan kaldırmak istiyor. Bir başka değişle, ABD’nin yardımları her zaman bir ülkenin itibar ve egemenliğinin bir bölümü pahasına gerçekleşir.”