Global Times
Çin Devlet Konseyi Üyesi ve Savunma Bakanı Wei Fenghe, pazar günü Singapur’da düzenlenen Shangri-La Diyaloğu toplantısında yaptığı konuşmada, “Çin’in bölgesel düzen vizyonunu” ayrıntılı şekilde açıkladı. Wei, Çin’in Taiwan sorununa ilişkin resmi tutumunu bir kez daha ifade etti: Çin, yeniden birleşmesini kesinlikle gerçekleştirecek, bu barışçıl yeniden birleşme Çin halkının en büyük arzusudur ve herhangi biri Taiwan’ı Çin’den ayırmaya gözü keserse, Çin savaşmakta tereddüt etmeyecek ve her ne pahasına olursa olsun savaşacak.
Çin Savunma Bakanı üç gün içinde, Çin’in Taiwan sorunu konusundaki kırmızı çizgilerini ikinci kez gösterdi ve bu aynı zamanda Taiwan sorununu manipüle etmeye çalışan ABD ve yandaşlarına güçlü bir uyarıydı. Taiwan sorunu Çin’in iç işleridir, bu yüzden çok taraflı Shangri-la Diyaloğu forumunda tartışma konusu olmamalıdır. Ancak, ABD Çin’i kontrol altına almak için Taiwan sorununu manipüle etmeyi yoğunlaştırdığı için 2017 yılından bu yana diyalogda Taiwan sorununu görüşmeye başladı.
ABD, TAIWAN’A SİLAH SATIŞINI ARTIRDI
Bu yılki toplantı sırasında ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in konuşmasını takiben, ABD-Japonya-Güney Kore Savunma Bakanları Toplantısı ve ABD-Japonya-Avustralya Savunma Bakanları toplantısının ortak açıklamalarında, Taiwan sorunu bir “odak” haline geldi. Bu açıkçası, Taiwan sorununu sadece uluslararası hale getirme girişimi değil, aynı zamanda Taiwan Boğazı’ndaki barışa zarar vermenin sorumluluğunu Çin’e yüklemeyi amaçlayan bu ülkelerin sahne gerisindeki gizli anlaşmalarının sonucudur.
Taiwan Boğazı’ndaki durumu kesin olarak anlayanların nazarında bu sahne son derece saçma ve gülünçtür: Taiwan Boğazı’ndaki barış ve istikrarın gerçek yıkıcısı ABD, “Taiwan Boğazı’nda barışı ve istikrarı koruma” bahanesiyle Taiwan Boğazı konusuna daha derinden müdahale etmeye çalışıyor. ABD ve müttefikleri, “kimse mevcut durumu değiştirmek için güç kullanmamalı” gibi bir söylem üzerinden kendilerini Taiwan Boğazı’ndaki barışın ve istikrarın koruyucuları olarak gösteriyorlar.
ABD, Taiwan’a silah satışını artırmaya devam etti, Kongre üyelerini ve eski yüksek mevki sahibi kimseleri Taiwan’ı ziyaret etmeye gönderdi ve Dışişleri Bakanlığı’nın, ABD-Taiwan İlişkileri bilgi listesiyle ilgili internet sitesini gözden geçirerek düzeltti. Dünya, ABD’nin bunu yaparak, Taiwanlı ayrılıkçı güçleri cesaretlendirdiği ve Taiwan Boğazı’nda gerilimi artırdığı konusunda nettir. Bu bağlamda, Wei’nin savaşmak konusunda bir tereddüt olmayacağını tekrar tekrar vurgulaması gereklidir. Çin, Taiwan Boğazı’nda gerilimi artıran adımlara ilişkin net bir sinyal gönderdi ve ABD’nin “Taiwan’ın bağımsızlığı” arayışı kışkırtmasına ve bu riskli girişimine gerçekçi bir caydırıcılık oluşturdu ki bu Taiwan Boğazı’ndaki barış ve istikrarın gerçek ve güçlü bir teminatıdır.
TAIWAN, ÇİN’İN BİR PARÇASI
Ana vatanın yeniden birleşmesi konusundaki tarihi gidişat durdurulamaz ve “Tek Çin” ilkesi Taiwan Boğazı’ndaki barış ve istikrarın temelini oluşturmaktadır. Aslında, ABD “Taiwan kartını” oynamasa ya da “Tek Çin” ilkesinin içini boşaltma arayışına girmeseydi, Demokratik İlerlemeci Parti (DPP) yönetimi “1991 Uzlaşması”nı tanımayı reddetme cesaretine nasıl sahip olacaktı? ABD, sürekli olarak “Taiwan’ın bağımsızlığını” desteklemediğini söylüyor, ancak niçin Washington, Taiwan’ı kendi şemsiyesi altına alıyor?
“Taiwan’ın bağımsızlığını” savunan ayrılıkçı güçlerin artan manipülasyonu ve dış güçlerin devam eden müdahalesi yüzünden Çin’in, “zorla yeniden birleşme” yaklaşımından vazgeçmesi mümkün değildir. Şimdi ABD’nin, pervasızca “Taiwan Boğazı’nda barış ve istikrar” hakkında konuşmaya başladığı ve Taiwan Boğazı’nda barış ve istikrarın gerçek anlamını çarpıtmak ve çalmak için mücadele etmeye çalıştığı görülüyor. Amerikalı yetkililerin hakkında konuşmaktan hoşlandığı iki ifade var: Biri “kurala dayalı uluslararası düzen” ve diğeri ise Çin anakarasına saldırmak için “her iki taraftan da mevcut durumda yapılacak tek taraflı değişikliklere karşı çıkmak” ifadesidir. ABD’nin bu ifadeleri söylemeye hakkı yoktur ve bu iki ifade savunulamaz.
Dünyada sadece bir Çin vardır ve Taiwan, Çin’in bir parçasıdır. Çin Halk Cumhuriyeti hükümeti, Taiwan sorununun gerçek ve tek mevcut durumu olan Çin’in tamamını temsil eden tek yasal hükümetidir. Taiwan, Çin’in vazgeçilemez bir parçasıdır. Çin’in Taiwan sorununu nasıl çözeceği kendi içişleridir ve dışardan bir müdahaleye izin verilemez. Dünyadaki ülkelerin büyük çoğunluğu tarafından tanınan tek yönetimdir.
ABD, TAIWAN KONUSUNDA İHTİYATLI DAVRANMALI
Washington sadece yalan uydurma kapasitesini abartmakla kalmıyor, aynı zamanda Çin’in iç işleri için “kurallar” belirlemek istediği ve ayrıca Çin’i “mevcut durumu” ihlal etmekle suçlamaya niyetlendiği zaman Çin’in kendi toprak bütünlüğünü koruma kararlılığını küçümsüyor. Taiwan Boğazı’nın iki yakasının meseleleri, Taiwan Boğazı’nın her iki tarafındaki yurttaşların iç işleridir. Taiwan Boğazı’nda istikrarı sürdürmeyi en çok isteyen Çin olmalı ve asla ABD olmamalıdır. Yıllardır ABD, Orta Doğu ve Avrupa’yı mahvetti ve şimdi sıra Asya-Pasifik bölgesine geldi. ABD şunu kafasına sokmalıdır, “Çin halkını hafife almamalıdır. Çin halkı bir kez öfkelenirse, işler çok zorlaşabilir.”
“Çin’i kontrol altına almak için Taiwan’ı kullanmak”, ateşle oynamaktır ve ateşle oynayanlar sonunda kendilerini yakacaklar. ABD’yi keyfi davranmak yerine, Taiwan sorunu konusunda sarf ettiği sözlerinde ve attığı adımlarında ihtiyatlı davranmaya davet ediyoruz.
