Gazeteci ve yazar Mehmet Ali Güller, CRI Türk’te Mehmet Kıvanç’ın hazırlayıp sunduğu “Manşet” programına konuk oldu. Güller Çin-ABD ve Türkiye Rusya ilişkilerindeki son gelişmeleri değerlendirdi.
Mehmet Ali Güller’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Çin Halk Cumhuriyeti yönetiminin 3 ortak bildirinin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından çiğnendiği, ihlal edildiği vurgusu çok önemli. Çünkü Çin, ABD ilişkileri 3 bildirinin üzerine inşa oldu ve bu 3 bildiri üzerinden hakla yürüyor. Dolayısıyla ABD’nin o 3 bildirideki taaddütlerini yerine getirmesi gerekiyor ama ABD ısrarla ve ısrarla Pelosi’nin ziyareti gibi uygulamalarla, silah satışı gibi uygulamalarla zaman zamanda askeri destek uygulamalarıyla bu taaddütleri yerine getirmiyor, tersine çiğniyor.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Dışişleri Bakanı) Henry Kissinger, 1971 yılında, ‘Çin’in büyük güç olmasını durdurma modeli’ ortaya attı ve bu model ABD’nin Çin ile ticarete dayanan bir ilişki geliştirmesini esas alan bir modeldi. Kissinger, 1971 yılında iki kez Çin’e gitti ve ‘Taiwan’ın Çin’in bir parçası olduğunu’ ilan etti. Bu durum ABD açısından çok köklü bir hat değişikliği.
Aynı yıl Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yapılan bir oylamayla Taiwan üyelikten ihraç edildi. O tarihten itibaren de Çin Halk Cumhuriyeti kendi koltuğuna geçmiş oluyor. Bir yıl sonra ABD Başkanı Richard Nixon Çin’i ziyaret etti. Ardından ABD ile Çin arasındaki ‘Üç Ortak Bildiri’nden ilki geldi.
1972 tarihli 1. Bildiri Shanghai Bildirisi olarak da bilinen ‘ABD, Taiwan’ın Çin’in parçası olduğunu kabul eder’ esasına dayanıyor. 2. Bildiri 1978’de imzalandı ve ABD, Çin’in ‘üç ilke’sini kabul etti. Bunlar, birincisi, ‘Taiwan’la resmi ilişkiyi kesmek’, ikincisi, ‘ABD’nin Taiwan’la imzaladığı 1954 tarihli savunma anlaşmasının feshi’ ve üçüncüsü, ‘Taiwan’dan asker çekme’ ilkeleriydi. 3. Bildiri, 1982’de imzalandı ve ABD’nin Taiwan’a silah satışını azaltarak tamamen sonlandırmasıydı.
“SOÇİ ZİRVESİ BU KEZ ÇOK DAHA KAPSAMLI”
Putin-Erdoğan arasındaki Soçi Zirvesi’nin bu kez çok daha kapsamlı olduğu anlaşılıyor. Nitekim Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov zirvedeki gündemin ekonomi, ticaret ve enerji merkezli olacağını açıkladı. Dolayısıyla kapsamlı olduğu görülüyor. Diğer yandan tahıl koridoru konusu, Pelosi’nin Asya turu ile ABD’nin kışkırttığı gerilim, Orta Asya, Karabağ, Balkanlar gibi bütün meselelerin masaya yatırılacağı belirtiliyor. Kuşkusuz Suriye konusu da bu işin içinde.
Rus basınında çıkan Türkiye’nin BRICS üyeliği konusu öngörüsüz iddialar değil. Moskova’nın Ankara’nın BRICS üyeliğine sıcak bakma mesajı verebileceği çok da sürpriz değil. Çünkü bu konu zaten birkaç yıldır gündeme geliyor. Diğer yandan Çin’in dönem başkanlığı yaptığı toplantıda BRICS’in genişlemesi kararı alınmıştı. Nitekim Arjantin ve İran resmi başvuru yaptı. Türkiye’nin de niyetli olduğunu biliyoruz.”