Donanma savaş gemilerindeki gazeteciler, bir Çin savaş gemisinin Cumartesi günü Taiwan Boğazlarında 'rutin devriye' olarak USS Chung-Hoon'u geçtiği anın görüntülerini yayınladılar. Uygun bir açı göstermeyen bu görüntü, Çin gemisinin kışkırtıcı davrandığına dair ciddi şüpheler uyandırmış gibi görünüyordu, ancak daha sonra ABD Donanması, olayın medyanın yansıttığı kadar ciddi olmadığını gösteren bir video yayınladı.
Donanmaya göre Çin gemisi, ABD gemisinin pruvasının önünden 150 yarda geçti. Açıkça söylemek gerekirse, oldukça uzaktı ve bazılarının öne sürdüğü gibi, bir Çin savaş gemisinin bir Amerikan gemisine çarpma niyetinde olduğuna dair hiçbir işaret yoktu. Politico'nun savunma editörü Dave Brown'ın tanımladığı gibi kesinlikle 'tehlikeli bir şekilde yakın' değildi.
Bununla birlikte, tüm bu etkileşimde 'tehlikeli bir şekilde yakın' olan şey, Çin'in karasularındaki bir ABD savaş gemisiydi. Yani, bu Donanma gemileri ABD egemenlik bölgesinden oldukça uzakta ve şu soruyu akla getiriyor, onca yolu gelerek orada ne halt ediyorlar?
Donanmaya göre bu, ABD ve Kanada'nın 'uluslararası hukuka uygun' ortak bir devriyesiydi. Donanma, 'Chung-Hoon ve Montreal'in Taiwan Boğazlarından geçişinin, ABD-Kanada'nın özgür ve açık bir ‘Hint-Pasifik' taahhüdünü gösterdiğini' ve 'ABD ordusunun uluslararası hukukun izin verdiği her yede güvenli ve sorumlu bir şekilde seyrettiğini, yelken açtığını ve faaliyet gösterdiğini' söyledi.
ULUSLARARASI HUKUK NE DİYOR?
Uluslararası hukuk, ABD'nin Çin anakarasının Fujian Eyaletindeki kıyılarından sadece birkaç yüz kilometre uzakta ve karasularında yelken açmasına veya savaş makinelerini uçurmasına gerçekten izin veriyor mu? Wuhan Üniversitesi'nden Lei Xiaolu tarafından yazılan ve Xinhua gazetecisi Wang Zichen'in Pekingnology haber bülteninde yeniden yayınlanan Güney Çin Denizi Stratejik Durum İnceleme Girişimi'nin (SCSPI) yakın tarihli bir analizi, ABD'nin 'seyir özgürlüğü' yorumunun neden Uluslararası hukuk altında yazılandan önemli ölçüde farklı olduğunu açıklıyor.
Bu analizde, en önemli olduğunu düşündüğüm birkaç önemli nokta var. Birincisi, 'Sözleşme'de (Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi) veya genel olarak uluslararası hukukta sınırsız seyrüsefer hakkı' diye bir şey yoktur. ABD, savaş gemilerinin, uçaklarının ve denizaltılarının dünyanın suyollarına tam erişimi olması gerektiğini açıkça iddia ediyor, ancak ne uluslararası hukuk ne de bunu ifade eden ilgili Sözleşme bu yorumu desteklemiyor.
İkincisi, yabancı ülke gemileri karasularında 'zararsız geçiş' hakkından yararlanabilecekken, Sözleşme'nin 25. maddesi, devletlerin zararsız geçişleri önlemek için önlemler alabileceğini söylüyor. Ve devletler, zararsız geçişin ne olduğuna karar verme hakkına sahiptir, bunu tanımlamak için yerel yasalar çıkarma yetkisine ve zararsız geçişi dikkate almayan yabancı savaş gemilerinin karasularını derhal terk etme gerekliliklerine sahiptir. Yani kısacası, bir devletin kendi karasuları ile ilgili kararlarını göz ardı eden gemilerin seyir hakkı olmadığı açıktır.
Son olarak, Sözleşmeler Hukukuna İlişkin Viyana Sözleşmesi'nin 31. ve 32. Maddeleri uyarınca Sözleşme, taraflarının müteakip uygulamalarına dayalı olarak yorumlanmalıdır. ABD, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne veya Viyana Sözleşmesi'ne taraf değildir, yani kendi uygulamalarına dayalı olarak emsal teşkil etme konusunda yasal bir iddiası yoktur. ABD defalarca bunu iddia etmeye çalıştı – ancak bu uluslararası hukukla tamamen tutarsız.
Aslında, Donanmanın gemilerinin Taiwan Boğazı'nda bulunmasını haklı göstermesi uluslararası hukuka aykırıdır. ABD'nin Donanması ile Boğazlarda devriye gezme hakkı yoktur. ABD bir gerekçe olarak Çin'in Taiwan bölgesinden izin talep ederse, bu geçersiz olacaktır çünkü Taiwan BM tarafından tanınan bir devlet veya resmi olarak ABD tarafından tanınan bir devlet değildir ve bu nedenle böyle bir izin veremez. Dolayısıyla, tüm bu bozgunda Çin gemileri ABD gemilerine 'tehlikeli bir şekilde yakın' değildi; ABD gemileri aslında yasal olarak olmalarına izin verilen yerlerden tehlikeli bir şekilde uzaktaydı.
Editörün notu: CGTN'de güncel olaylar üzerine özel yorumcu olan Bradley Blankenship, Prag'da yaşayan Amerikalı bir gazeteci, siyasi analist ve serbest muhabirdir.