Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve G7'nin Çin'in Kuşak ve Yol İnisiyatifi (BRI) ile rekabet edebilecek büyük bir altyapı projesi planı, Rusya-Ukrayna çatışmasının Avrupa ekonomisini mahvetmesinden sonra doğal bir ölümle ölmüş gibi görünüyor. Bu arada Çin, tüm kıtalardan 147'den fazla ülkeyi çekerek altyapı girişiminin kapsamını genişletmeye devam ediyor. ABD'nin 200 milyar dolar vaat ettiği önerilen 600 milyar dolarlık fon, yeni bir küresel ağ geçidinin kurulması için henüz toplanmadı. Batı, Doğu Avrupa'daki krizleri ele almaya odaklanırken, Washington'un Kuşak ve Yol İnisiyatifi’ne bir alternatif yaratma hedefi yerine getirilmiş değil.
DAHA İYİ BİR DÜNYA İNŞA ET!
Haziran 2021'in başlarında, Başkan Joe Biden'ın ABD yönetimi, 'Daha İyi Bir Dünya İnşa Et' (B3W) programını 'değerlere dayalı, şeffaf ve sürdürülebilir' bir proje olarak açıkladı. Cradle.co’daki imzalı makaleye göre, ABD yoksul ülkelere “ortak değerler” modeline dayanan ve Kuşak ve Yol İnisiyatifi tarafından Washington’a dönük meydan okumaların üstesinden gelebileceklerine inanıyorlardı. Bir yıl sonra, 2022'de Almanya'nın Bavyera Alpleri’ndeki G7 zirvesinde Biden’ın “Daha İyi Bir Dünyayı İnşa Et” vizyonu doğrulandı. ABD, Kanada, Almanya ve Japonya, diğer G7 üyeleriyle birlikte, 'Altyapı ve Yatırımda Büyüme Programı'nı (PGII) resmen başlattı. Sonuç oturumunda, küresel bir ortaklık kapsamında gelişmekte olan ülkelerdeki altyapı projeleri için önümüzdeki beş yıl içinde yaklaşık 600 milyar dolar toplama sözü verdiler.
Pakistan Senatosu Savunma Daimi Komitesi Başkanı Mushahid Hussain Syed, The Cradle'a Daha İyi Bir Dünyayı İnşa Et projesinin tek amacının Kuşak ve Yol İnisiyatifi’ne karşı koymak olduğunu söyledi. Gerçekten de Biden yönetimi, iki yol önce Daha İyi Bir Dünyayı İnşa Et projesini büyük bir hayranlıkla tanıttı. Bundan bir yol sonra Altyapı ve Yatırımda Büyüme programı duyuruldu. Tüm bunlara paralel olarak Avrupa Birliği de, Kuşak ve Yol’u taklit ederek Küresel Ağ Geçidi projesini ilan etti.
SOĞUK SAVAŞ ZİHNİYETİ
İslamabad merkezli Sürdürülebilir Kalkınma Politikası Enstitüsü (SDPI) tarafından 2022 yılında yapılan bir araştırma, ABD yönetiminin daha önce de uluslararası pazarlarda Çin’in ihracatını kısıtlamaya çalıştığını vurguladı. Mavi Nokta isimli girişim de Kuşak ve Yol İnisiyatifi’ne karşıydı. Mavi Nokta Ağı (BDN), ABD Uluslararası Kalkınma Finansmanı Kurumu (DFC), Japonya Uluslararası İş. Birliği Bankası ve Avustralya Dışişleri ve Ticaret Bakanlığı tarafından yönetilen çok paydaşlı bir çabadır. Yurtdışında özel sermaye yatırımını teşvik etmek için finansal bütünlüğü, çevresel sürdürülebilirliği ve altyapı geliştirme projelerinin ekonomik kalkınma üzerindeki etkisini analiz etmek ve belgelemek için kurulmuştur. Çin, Mavi Nokta girişimine Soğuk Savaş zihniyetine batmış oldukları söylemi ile tepki verdi. Çin’in Daha İyi Bir Dünyayı İnşa Et projesine yanıtı ise bir avuç ülkenin dünyayı yönetemeyeceği şeklindedir.
İKİ PROJENİN FARKLARI NELERDİR?
Daha İyi Bir Dünya, 2021’de piyasaya sürülürken, G7 ülkeleri 21. Yüzyılın ikinci yarısında programın dört önceliğinin olduğunu iddia etti. Bu hedefler arasında iklim değişikliğiyle mücadele, güvenli bilgi ve iletişim teknolojisi oluşturma, cinsiyet eşitliğini teşvik etme ve sağlık sistemlerinin altyapısı aracılığıyla küresel sağlık güvenliğine katkıda bulunma yer alıyor. Bununla birlikte, jeopolitik analistler ve gözlemciler, AB'nin neden Çin girişimleriyle rekabete benzeyen eylemlerde bulunmayı seçtiği konusunda şaşkınlar. Bu rekabet oyunu, öncelikle Çin ve AB'nin farklı felsefelere, ekosistemlere ve coğrafi kökenlere sahip olması nedeniyle çok az mantıklı geliyor.
Batı ve Çin'in altyapı stratejileri uyumsuzdur. Daha İyi Bir Dünyayı İnşa Et ve Altyapı ve Yatırımda Büyüme Programı hala embiryonik aşamada. Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in 2013 yılında açıklanan Kuşak ve Yol İnisiyatifi koridora bağlı ülkelerin çeşitli, bağımsız, dengeli ve sürdürülebilir kalkınmasını sağlamak için Asya, Avrupa ve Afrika'yı birbirine bağlayan bir kara ve deniz bağlantı ağı kurdu.
Kuşak ve Yol İnisiyatifi, bugüne değin 140'tan fazla ülkede dünya nüfusunun yüzde 40'ını ve GSYİH'sının üçte birinden fazlasını temsil eden yaklaşık 2600 projeyi kapsamaktadır. Kuşak ve Yol İnisiyatifi 3,7 trilyon dolarlık bir düzene sahip. Çin, Kuşak ve Yol İnisiyatifi’ne 2013 ile 2020 yılları arasında yaklaşık 755 milyar dolar yatırım yaptı. 2019’da küresel ekonomi uzmanları, Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin küresel GSYİH'yı 'yılda 7 trilyon dolardan fazla' artıracağını öngördü. Proje sonucunda 56 farklı ülkenin yıllık GSYİH'sının 2040 yılına kadar 10 milyar dolardan fazla artacağı öngörülmektedir.
ABD EKONOMİSİ KUŞAK VE YOL’DAN YARARLANIYOR
İlginçtir ki, ABD, inisiyatife doğrudan dahil olmamasına rağmen, Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nden en fazla fayda sağlamaya devam ediyor. Bunun nedeni, ABD ekonomisinin büyüklüğünden kaynaklanmaktadır. Zira ABD küresel GSYİH’daki artıştan dolaylı olarak kazanmaktadır. ABD GSYİH'sındaki artış sadece yüzde 1,4 olmasına rağmen, ABD ekonomisinin büyüklüğü, bunun Çin hariç diğer ekonomilere yapılan destekten hala daha büyük olduğu anlamına geliyor. Rusya ikinci en büyük etkiye sahip, bunu Japonya, Endonezya, Kore, İngiltere, Hindistan ve Hollanda izliyor.
Mushahid, belirli projeler açısından, ABD liderliğindeki yeni bir küresel altyapı geliştirme girişimi projesinin başlatılmasından bu yana hiçbir ülkede somut bir ilerleme kaydedilmediğini iddia ediyor.
'Çin'in jeoekonomik gündemini sürdürmedeki stratejik netliğinin aksine, Batı, özellikle ABD ve Avrupa Birliği, Çin'in vizyonuna karşı koyma stratejileri üzerinde hala kafa karıştırıyor' dedi. Mushahid, Batı stratejisinin temelinin güvenlik merkezli kaldığını ve mevcut küresel jeopolitik ortamda önemini yitiren Soğuk Savaş stratejisini anımsattığını sözlerine şöyle devam etti:
'Onların stratejileri, Çin Sovyetler Birliği olmasa da, şimdi küresel ölçekte güçlü bir ekonomik, politik ve askeri güç merkezi olmasına rağmen, Sovyetler Birliği'ne karşı Birinci Soğuk Savaş sırasında kullanılan askeri taktik kitabı tarafından hala kontrol ediliyor.'
Batı medyası, Çin'in KYG'sini tek kişilik bir gösteri olarak tasvir ederken, Küresel Ağ Geçidi'nin, Çin'in BRI modelinde olduğu gibi, öncelikle yatırımcıya fayda sağlamak yerine, katılımcı bölgelerdeki insanlara fayda sağlamayı amaçlayan çok taraflı bir çaba olduğu söyleniyor. Bununla birlikte, Başkan Biden'ın B3W lansmanında vurguladığı ilk projeler, sermaye yatırımlarının yüzde ellisinden fazlasının ABD ekonomisine yeniden yatırılmasını sağladı.
ABD hükümetinin yatırım ve yardım kuruluşları tarafından halihazırda finanse edilen projeler B3W şemsiyesi altında toplandı. Bu ajanslar arasında Uluslararası Kalkınma Finansmanı Kurumu (DFC), telekomünikasyon şirketi SubCom, ABD firması NuScale Power LL, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID), ABD İhracat-İthalat Bankası ve Washington merkezli ABD firması Schaffer bulunmaktadır.
Hindistan, Senegal, Batı Afrika, Fildişi Sahili, Güneydoğu Asya, Romanya ve Latin Amerika'da telekomünikasyon, sağlık, bilgi teknolojisi, tarım ve iletişim gibi sektörlerde B3W kapsamında toplam 3 milyar dolarlık yatırımlar açıklandı.
Bu yatırımların esas olarak ABD ihracatı üzerinde olumlu bir etkisi olacaktır. Örneğin, ABD'nin toplam yatırımının yarısından fazlasını, Senegal'deki güneş enerjisi projelerinden sadece birinden geri kazanması bekleniyor ve bu da ABD ihracatını 1,3 milyar dolardan fazla artıracak.