CRI Türk Dış Haberler Servisi
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) medyası son günlerde Çin ekonomisinin gidişatına dair tahminlerine hız verdi. Ülke basınında temelde dört temel senaryo üzerinde çalışsa da çıkarılan sonuç kısa vadede Çin’in ABD’yi geçemeyeceği şeklinde. Çin’in Gayri Safi Yurt İçi Hasılası’nın (GSYİH) ABD’yi ne zaman geçeceği hakkında spekülasyonlarda bulunmak son zamanlarda Batı kamuoyu için en ilginç konu başlıkları arasında yer alıyor. Buna karşın bu tartışmaların tek taraflı olduğunu belirtmekte fayda var: Önce ABD’li uzmanlar ortaya soru atıyor, daha sonra ise sorunun muhatabı dışında yanıt her yerde aranıyor.
Çin GSYİH’nin ABD’yi geçeceği yönündeki ilk beklenti de ABD’den geldi ve bu sorunun kendisi ülke çapında endişeleri tetikledi. Şimdi ise Çin’in ABD’yi “sollamasının” gecikeceği hatta bunun olmayacağı yönünde makaleler servis ediliyor. İlginçtir ki, bu “öngörüler” de Çin’in hızlı gelişimi karşısında Washington’daki elitlerin saldırganlığını dizginleyemedi.
Günümüzde Çin’in kalkınma stratejisi sürekli olarak kendini aşma şeklinde tanımlanıyor ve ABD’yi ya da herhangi başka bir ülke odak noktasında değil. Günün sonunda bir ülkenin büyüme oranları iç meseledir. Çin halkı büyüme rakamlarını ele aldığında başka bir ülkeye değil kendi yaşam standartlarının yükselip yükselmediğine, kalkınma fırsatlarına bakıyor. Bu hedeflere ulaşmak isteyen Çin halkının azmi ve devlet politikalarının ortaya koyduğu güvence birleşince büyüme rakamları kaçınılmaz hale geliyor.
RAKAMLAR DEĞİL KALİTE ÖNEMLİ
Miktar önemli olmakla birlikte GSYİH büyümesi başarı için tek başına kriter olarak ele alınamaz. Yıllar geçtikçe Çin’in ekonomik gelişiminin sürdürülebilir, koordineli ve dengeli olması hayati önemdedir. Bunların toplamı “kalite” hakkında fikir sunabilir. Bir diğer ifade ile Çin’in gelişimi kimseyi geride bırakmak ya da başka bir ülkeyi değiştirmek için değildir.
Büyüme kalitesi Çin’in kendisi ile yarışıdır. Günümüzde Çin için önemli olan şey başka büyük bir güçle karşılaştırılmak değil, aksine kalkınmayı derinleştirmektir. Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) 19. Ulusal Kongresi, bu bağlamda Çin’i her bakımda büyük modern bir sosyalist ülke haline getirmek için stratejik planın ana hatlarını belirlemiştir. Yaklaşan ÇKP20. Ulusal Kongresi’nde de bu hedefin stratejik planı hakkında fikirler sunulacak.
UÇURUMA SÜRÜKLEYEN HİSTERİ
Büyüme oranlarının nerede olduğumuzu görmemize ve buna göre kalkınma planları yapmamıza olanak tanıyan veriler olduğu inkâr edilmez. Buna karşın rakamları insanlar için kazanç, mutluluk ve güven duygusuna dönüştürmek daha önemlidir. Günün sonunda Çinliler hayatlarını daha iyi yaşamaya ve uluslararası toplumda hak ettiği saygıyı kazanmaya çalışıyor. Bunun için kendilerini başkalarıyla karşılaştırıp, histerik biçimde zorbalık yapamaya çalışmamakla birlikte, kendilerine de benzer şekilde davranılmasını istiyorlar. Bu nedenlerden dolayı iş birliği sürecinde “kazan kazan” kavramı kilit önemdedir.
Washington yönetiminin Çin tarafından geçirilme histerisi ABD’yi arzu edilmeyen noktaya sürükledi. Bu yönelim kendisine zarar verme uğruna Çin ile köprülerin atılmasını dahi gündemde tutuyor. Oysa bunun yerine ayakları yere basan bir iş birliği imkanı her zaman mevcut. Bunun için tek yapılması gereken saplantılardan kurtulmak.