Haber: Kamil ERDOĞDU
Washington yönetimi gerek Taiwan adasına silah satarak, gerekse resmi şahsiyetler yollayarak Çin’in egemenliğini ihlal ediyor. ABD yönetimi Ukrayna krizi ile birlikte Taiwan adasının “bir ülke” olduğu algısı oluşturma çabalarına hız verdi. Bu süreçte bilgisiz medya mensuplarını ve manipüle ettiği akademisyenleri de kullanmayı ihmal etmiyor. Konuyla ilgili haberlerde “Çin ile Taiwan arasındaki gerginlik” veya “Çin’in adaya müdahale edeceğinden” bahsedilerek sanki Taiwan “bağımsız bir ülke” imiş havası yaratılmaya çalışılıyor.
COVİD-19’UN KAYNAĞI
Çin’e karşı Uygur ve Tibet gibi etnik gruplar üzerinden yalan kampanyalarını sürdüren ABD, Çin karşıtı faaliyetlerinde Covid-19 konusunu da kullanmaya ağırlık verdi. ABD'de Kongre'nin alt kanadı Temsilciler Meclisi'nde, ABD Ulusal İstihbarat Direktörünün (DNI), Kovid-19 virüsünün kökeni ile ilgili istihbari bilgileri kamuyla paylaşmasını gerektiren yasa tasarısı oylandı. Tasarı, oy birliğiyle kabul edildi.
ABD, virüsün Çin’deki bir laboratuvardan çıktığı görüşünü yaymak amacında. Oysa Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yetkilileri virüsün doğal ortamdan kaynaklandığını savunuyor.
ASYA-PASİFİK’TEKİ GELİŞMELER
Asya-Pasifik’teki gelişmeler de yeni gerilimlerin habercisi gibi. ABD, Japonya’yı Çin karşıtı konuma getirmek konusunda adımlar atıyor. Güney Kore, ABD liderliğindeki Avustralya, Hindistan ve Japonya’nın da yer aldığı QUAD (Dörtlü Güvenlik Diyaloğu) grubuna katılımını “proaktif olarak hızlandırma” girişimine başladığını duyurdu. Japonya ve Güney Kore liderleri, 2011’de ara verilen karşılıklı ülke ziyaretlerini yeniden başlatmaya hazırlanıyor. Kabine Baş Sekreteri Matsuno Hirokazu, Güney Kore’yi, ‘meydan okumalara karşı birlikte çalışılacak önemli partner’ şeklinde nitelendirdi. Güney Kore Başkanlık Ofisi açıklamasında da ‘önemli köşe taşı’ şeklinde nitelenen gezinin, karşılıklı lider ziyaretlerinin yeniden başlamasının işareti olacağı vurgulandı.
ANKASAM’IN DEĞERLENDİRMESİ
Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) tarafından yayınlanan makalede şu değerlendirmeler yapıldı:
“Asya-Pasifik Bölgesi, küresel jeopolitikteki rekabetlerin ve konjonktürel nüfuz mücadelelerinin tezahür ettiği bir bölgedir. Nitekim uluslararası güvenlikteki fay hatlarının bu bölgeden geçtiği söylenebilir. Küresel sistem için Asya-Pasifik ne ifade ediyorsa, Asya-Pasifik için de Kore Yarımadası da aynı anlamı taşımaktadır. Zira Pasifik’in güvenlik denklemini, Kore Yarımadası’nın güvenlik perspektifi üzerinden okumak mümkündür.
“Bu bağlamda Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Güney Kore ve Japonya ortaklığında Kuzey Kore’nin balistik füze ve nükleer denemelerine karşı tatbikatlar düzenlendiği bilinmektedir. Fakat Güney Kore’nin söz konusu tehlikeyi en yakından hisseden devletlerden biri olması nedeniyle Seul, bu tatbikatları hızlandırmak ve sıklaştırmak istemektedir. Aynı zamanda Güney Kore, ABD’yle ikili düzeyde ve daha spesifik tatbikatlar gerçekleştirmeyi de hedeflemektedir. Kısacası Seul yöneitmi, Washington’un ilgisini Pyongyang tehlikesine kanalize etmeye çalışmaktadır. Nitekim ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in 2023 yılının Şubat ayında ABD Güney Kore ortaklığında düzenlenmesi planlanan ikili tatbikatlar öncesinde Seul’e bir ziyarette bulunması ve bu ziyarette Kuzey Kore’ye karşı atılacak caydırıcılık adımlarının konuşulması, Güney Kore’nin istediğini elde edebilmesi açısından mühim bir gelişmedir. Öncelikle mevcut durumun Güney Kore’yi Batı, ABD ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) çizgisine her geçen gün daha fazla yaklaştırdığı söylenebilir.”
Öte yandan, Kuzey Kore’de de 'önemli ve pratik' savaş caydırıcılık önlemleri onaylandı. Ülkenin resmi Kore Merkezi Haber Ajansının (KCNA) haberinde, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un Merkez Askeri Komisyonuna başkanlık ettiği bildirildi.
Toplantıda, savaş caydırıcılığını daha etkili, güçlü ve saldırgan şekilde kullanmak için önemli ve pratik adımların tartışıldığı ve kabul edildiği belirtildi.
Haberde, önemli ve pratik savaş caydırıcılık önlemlerinin, Kuzey Kore’nin 'ABD ve Güney Kore’nin savaş provokasyonlarının kırmızı çizgiye ulaştığı mevcut durumla' başa çıkmasına yardımcı olacağı ifade edildi. Toplantıda kabul edilen savaş caydırıcılık önlemlerinin ne olduğu ise açıklanmadı.