Avrupa Birliği’nin (AB) Rus oligarkların dondurulan mal varlıklarını Ukrayna’nın inşasında kullanmanın yolarını aradığını belirten Özkan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Bu fikir AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’indi ve fikir AB ülkeleri tarafından da desteklenmeye başlandı. Brüksel’e göre, mal varlıklarına el konulması söz konusu olduğunda üye devletler arasında çok fazla farklılıklar var. Bunun aşılması için çalışma yapılıyor. Örneğin, İtalya’da mafya karşıtı mevzuat nedeniyle mal varlıklarına el konulması kolay ancak diğer ülkelerde bu kadar sert yasal önlemler bulunmuyor. Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner yaptığı açıklama da bunu için bir anayasa değişikliğinin yapılması gerektiğini ‘Söz konusu olan Rus zengin iş insanları olsa da hukuku üstünlüğüne bağlı kalmalıyız.’ ifadelerini kullandı.
Rus insanlarına yapılan yaptırımın mahkemeden dönme imkânı var. Komisyon bu nedenle de kapsamı geniş tutmaya çalışıyor. Sadece ‘oligark’ adı verilen Rus milyarderler değil, onun dışında Avrupa genelinde suç örgütleri, terör, yolsuzluk, kara para faaliyetlerinde bulunan kişilerinde bu kapsama alınması ve mal varlıklarını da el konulması isteniyor.
İNGİLTERE’DE MÜLTECİ KRİZİ
İngiltere’nin Bradford şehrinde yaşana Tony-Lorna Garnett çifti Ukrayna’daki drama sessiz kalmamak için evini Ukraynalı mültecilere açmıştı. Bu çifttin evine 22 yaşındaki Sofiia Karkadym misafir oldu. Fakat çok sürmeden Tony-Lorna Garnett çiftinin yuvası dağıldı. Lorna Garnett, Sofiia Karkadym’in yuvasını yıktığını savunuyor. Lorna ’ya göre, evde bir süre sonra kavgalar başladı. Sofiia evi terk edince de eşi Tony’de onunla beraber çıktı ve Tony’in ailesine yerleştiler. Şimdi bütün dünya basınında bu konu koşuluyor. Daha önce uzmanlar uyarmıştı. Özellikle savaş ortamından gelen aileleri kendi evinizde ağırlamak pek de kolay olmayacak, diye. Bu nedenle uzmanlar dikkatli olunması konusunda bir kez daha uyarıda bulundular.
DSÖ’DEN REKLAM UYARISI
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) özellikle anneler ve hamile kadınlar konusunda çok yoğun bir reklam kampanyası yapıldığını açıkladı. DSÖ’nün 17 farklı ülkede yaptığı araştırmaya göre, özellikle sosyal medya aracılığıyla algoritma adı verilen uygulama ile birlikte annelere ve hamile kadınlara ulaşılıp anne sütü yerine şişe sütün faydaları konusunda yoğun bir reklam bombardımanı yapıldığı belirlendi. Yaklaşıl 50 milyar Euro’luk bir pazarda şişe sütü pazarlanmaya çalışılıyor. DSÖ’de1981’de yürürlüğe giren Anne Sütü İkamelerine İlişkin Uluslararası Pazarlama Talimatlarına aykırı olduğunu açıkladı. Yine bu duruma bilim insanları da tepki gösteriyor. Bilim insanları ‘Bu bulgular en hafif tabirle sorunlu. Anne sütü ile beslenen yeni doğaların yaşamlarında büyük etkisi vardır. Dolayısıyla hiçbir anneye baskı yapılamaz, yanıltıcı reklam yapılamaz. Bu hem ahlaki değil hem de suçtur.’ açıklamasında bulundular.
ALMAN WALLDORF KASABASINDA KEDİLERE DIŞARI ÇIKMA YASAĞI
Almanya’nın güneybatısındaki Walldorf kasabasında, kedilerin dışarı çıkması yasaklandı. Kararın gerekçesi, nadir görülen tepeli tarla kuşunu üreme mevsimi boyunca korumak. Alman otoriteleri de bu nedenle eylül ayına kadar insanların kedileri evlerinde tutmalarını istedi. Eğer çıkaracaklarsa da yanlarında serbest bırakmayacak şekilde çıkarılması istenildi. Aksi halde buna uymayanlara 500 Euro ceza kesilecek. Eğer insanlar yasağa uymaz ve buna rağmen kediler kuşları avlamaya devam ederse de kedinin sahibine 50 bin Euro’ya kadar ceza verilebilecek. Öte yandan yerel kedi barınakları bu cezanın fazlasıyla abartılı bulduklarını açıkladı. ‘Çünkü dışarıya çıkmış kedilerin evde kalması iyi olmaz onları depresyona sokar’ uyarısında bulundular. Fakat Alman otoriteler aynı görüşte değiller.”